İnsanlar, toplumlar ve kurumlar başarılı olmak için çaba göstermektedirler, fakat başarı kavramı göreceli olup, zamana, kişiye ve duruma göre değişmektedir. Bilim ve teknolojideki birçok gelişmenin, sosyal kültürel ve ekonomik alanlardaki başarı seviyelerini etkilediği bilinmektedir. İnsanların ve kurumların başarılı olmalarına yönelik birçok başarı formülü türetilmiştir. Bu formüllere, yönelik uygulamaların bazen önemli sonuçlara ulaştığı bazen de hüsranla sonuçlandığı bilinmektedir.
Hayatın her alanındaki gelişmelerin başarıyla ölçüldüğü birçok kurum ve kuruluştan bahsedilmektedir. Başarının en çok ölçeklendirildiği kurumlardan biriside spor kurumudur. Spor alanında yüz yıllar boyunca, binlerce başarı öyküsünden bahsedile bilinir. Spor dünyasındaki başarı hikâyeleri, spor ile ilgili kişilerle birlikte kurum, kuruluş hatta devletleri yakından ilgilendirmektedir. Hatta birçok ülke dünya ölçeğinde başarılı olmanın en temel göstergesinin, spor olduğu bilinciyle hareket ederek, spora ve spor alanlarına milyonlarca dolar yatırım yapmaktadır. Bu yatırımlar başarılı sporcular yetiştirmeye yönelik performans sporlarına yapıldığı gibi, halkın sağlıklı yaşamına yönelik, herkes için spor uygulamalarına da yapılmaktadır. Ülkelerin spor alanında yapmış oldukları yatırımlar, Organizasyon, tesis, sporcu, kulüp ve uluslararası spor yarışmalarındaki madalya sayılarına göre analiz edilerek, ülkelerin sportif alanda başarı düzeyleri belirlenmekle birlikte, bu başarı düzeyinin o ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyini göstermektedir. Kişi başına düşen milli gelir ve enflasyon oranları gibi ekonomik göstergelerle, sportif başarı arasında doğrudan ilişki kuran çalışmaların yanı sıra gelir düzeyi oldukça düşük olan ülkelerden, olimpiyat şampiyonlarının çıkması gibi başarı formüllerin çürüten durumlarda söz konusu olmaktadır. Öyleyse, Sportif başarının neye ve kime göre değiştiğini tespit etmek oldukça güçtür. Bu durum futbol kulüplerindeki başarı öykülerinde de söz konusu olmaktadır.
Futbol dünyasındaki başarı kriterleri hayatın diğer alanlarında formülüze edilmiş şekli ile değerlendirmek doğru değildir. Çünkü futbolun günümüzdeki profesyonel yapısı tamamen ekonomik kriterlere yönelik örgütlenmiştir. Futbol kulüplerinin idari, mali, teknik ve sportif yapılarındaki uygulamalar ve personel, tesis, altyapı vb. gibi alanlardaki çalışmaların ulaşabildiği sonuçlar başarı ölçütüne göre farklı olarak değerlendirilmektedir. Birçok futbol kulübü başarı kriterini, liglerde şampiyon olarak belirleyerek, milyonlarca dolar harcamasına rağmen, çok mütevazı bütçelerle mücadele eden kulüpler karşısında aciz durumlara düşmüşlerdir. Sportif başarının yanı sıra, alt yapılarına önem vererek, sporcu yetiştiren, tesisler yapan, okullar açan kulüplerin başarı kriterleri uzun vade olmaktadır. Ayrıca kurumsal yapısını tamamlayarak ekonomik anlamda, hazırdan yemeyip, kulüplere sürekli gelirler kazandırmak da önemli bir başarı kriteridir.
Futbolda sportif başarının büyüsüne kapılarak, paralı transferler yapıp çok ciddi para harcayan ve sportif başarıdan elde ettikleri popülerliği tüketerek bu kazanımları, kulübün menfaatlerine yönelik yatırımlara yöneltemeyen spor kulüpleri, maalesef hüsrana uğramışlardır. Sportif başarı kriterini neye ve kime göre tespit edemeyip, başarının sadece bir maç kazanmak olduğunu sananlar, günü kurtarmak adına popülist davranarak, kulüplerin idari mali ve ekonomik yapılarını iyileştirmeye yönelik hiçbir çaba göstermeyen kulüplerin ve yöneticilerin ömürleri uzun sürmemektedir. Dolayısı ile spor kulüplerini başarı kriteri sportif başarılarının yanı sıra “Yönetimsel ve Ekonomik” olarak da değerlendirmek gerekmektedir. Dünya da başarılı olan futbol kulüpleri idari, mali sportif anlamda kendini ispatlamış, gelir ve gider dengesini kulübün menfaatlerine yönelik ayarlamış olan kulüpler olduğunu unutmamak gerekir.
