Turgut Esendağlı 7 Şubat 1963 yılında Lefkoşa’da doğdu. Futbola olan ilgisi ortaokul yıllarında başlayan Esendağlı, 1979 yılında Girne’ye gelir ve bonservisini Çetinkaya’dan alıp Girne Halk Evi’ne transfer olur.
1983 yılında efsane olacağı, şampiyonluklar yaşayacağı ve ikinci baharını yaşatacağı Doğan Türk Birliği’ne transfer olur. Turgut Esendağlı Doğan Türk Birliği’nde iki sezon oynadıktan sonra Voleybol ve Basketbol takımlarını kurmuştu. Genç yaşta DTB’de yönetici olarak görev yapan Turgut Esendağlı 1989 yılında efsane olacak bir anlamda hayatını adayacağı, her şeyin üstünde tutacağı DTB’nin başkanı olmuştu. 90’lı yıllarda fırtına gibi esecek, takımların korkulu rüyası haline gelecek DTB’nin başarılı yılları 1989 yılında temelleri atılıyordu. Turgut Esendağlı, 1989-1992 yılları arası DTB’de iki kez lig şampiyonluğu yaşadı. Doğan’ın altın yıllarını yaşamasındaki en önemli mimarlarından biriydi.
Londra’da 1999-2013 yılları arasında da çeşitli takımlarda teknik direktörlüğüyle beraber başkanlıkta yapmıştı. 2009-2014 yılları arasında Türk Toplumu Futbol Federasyon’unun başkanlığını da yapmıştı. 13 Ekim 2017 yılında aramızdan ayrılan Turgut Esendağlı, geride bıraktığı unutulmaz anılar, Doğan Türk Birliği’ne yaşattığı şampiyonluklar ve kupalar, İngiltere’de yetiştirdiği spora kazandırdığı birçok futbolcuyu bıraktı. Seni asla unutmayacağız ve unutturmayacağız “EFSANE BAŞKAN!”.
Efsane Başkan Turgut Esendağlı’nın sevenleri bizlere düşüncelerini ve anılarını anlattılar.
Veli Esendağlı (Kardeşi): Turgut için kötü konuşacak pek insan bulunmaz. Kendinden fazla etrafını düşünen, iyiliksever biriydi. Futbol onun için bir yaşam tarzıydı. Futbol ile yatan futbol ile kalkardı. DTB’ye çok genç yaşta başkan olmuştu ve DTB’yi şampiyon yapmak için gelmişti. Hedefleri olan, büyük hayalleri olan ileriyi gören 90’lı yıllarda bugünün futbolunu gören bir insandı. Bazen futbol konuşmaları hayalperestlik şeklinde yorumlanırdı ama tam tersi Turgut sevinçlerini dışa yansıtan üzüntülerini içine atan bir insandı. Onun için Doğan’ın maç kazanması en büyük mutluluğuydu. Maçı kaybettiğinde ise tabir-i caizse annesi babası ölmüş gibi üzülürdü. Turgut Doğandan sonra İngiltere’ye gitmişti. Futbol yaşantısına İngiltere’ de devam etti ve antrenörlük diploması aldı. Avrupa da çok az insan da olan diploma sahibiydi. Hayali büyük takımlarda antrenörlük yapmaktı. Bir dönem Türkiye Mili Takımı’nın dı işleri koordinatörlüğünü de yapmıştı. O sıralar Ersun Yanal ile tanışmıştı. Turgut’un unutamayacağım en önemli anısı Lefke maçına Lefke’ye otobüsler ile gitmiştik maçı kazandık otobüsler ile Girne’ye geri geldik. O heyecanla kulübe geldik kulübün telefonu çaldı arayan Lefke polisi idi. Polis Turgut’un oğlu Raif’i maçın heyecanından Lefke de unuttuğunu söylemişti. Doğan Türk Birliği Turgut için çok değerliydi. Turgut kendi imkânlarını sonuna kadar Doğan Türk Birliği için kullanmıştı.
Raif Esendağlı (Oğlu): Babam bize hayatımız da sınır tanımamayı başkalarının çekineceği girişimlere korkusuz ölçülü riskle çekinmeden girmemizi öğretti. Ne bana ne de kız kardeşime asla kısıtlama getirmedi. Her yapılan hatanın üzülecek bir şey olmadığını hatta değerli bir ders olduğunu öğretti. Bu felsefe benim öğretmen olmamda büyük rol oynadı. Hayatımda en unutamadığım anlardan biri ise 7 yaşındaydım günlerden pazartesiydi, babam genel kuruldan geç dönmüştü ve eve gelince yanıma yatıp kulağıma “Güzel oğlum baban akşam başkan oldu” diye fısıldadı. Babamın ses tonunda ki sevinç heyecan ve gurur gelecek yılların en denli Doğan Türk Birliği ağırlıklı geçeceğinin net bir göstergesiydi.
İlker Ertemel: Sevgili Turgut Esendağlı benim çok iyi bir dostumdu. Babası, annesi ve kardeşiyle çok iyi dostluklarımız vardı. Çok uzun zaman önce dostluklarımız devam ederken Turgut ile Doğan Türk Birliğinde başkanlığında bir araya geldik. Birlikte lig şampiyonlukları yaşadık. Turgut Esendağlı ile unutamadığım anılarımdan bir tanesi Türk Ocağı maçı kampındaydık, gece odama geldi heyecandan uyuyamadı tabi Türk Ocağını yendikten sonra o mutlu sona eriştiğimizde bana sarıldı ve bana “İyi ki varsın abi” demişti.
Levent Ruso: “Turgut Esendağlı kimdir?” diye sorsalar gerek Kıbrıs’ta gerekse Londra’da özellikle futboldan tanıyanların kullanacağı sözlerin başında herhalde ‘’Efsane Başkan’’ gelir. Kıbrıs’ta Doğan Türk Birliği ile son şampiyonluktan 32 yıl sonra 90’lı yılların başında kulüp Başkanı olarak elde ettiği şampiyonluklar ve Londra Türk Futbol Liginde 5 senelik başkanlık yapmıştı. Uzun bir süre yaptığı hizmetler getirdiği yenilikler ve özellikle gençlere yönelik yaptığı çalışmalarla bu bence de hak edilmiş bir unvan. Turgut, Londra’dan Kıbrıs’taki TV kanallarında yayınlanan spor programları hazırlayıp sunduğu dönemler de ben de bu programlara katılmıştım ve beraber bir Dünya Kupası’nı yorumlamıştık.
Mustafa Sakallıoğlu: Turgut futbolu bilen ender kişilerden bir tanesiydi. Turgut’un futbolu bilmesi futbol bilgisi onun en büyük avantajıydı. Doğan Türk Birliği’ne maddi manevi çok büyük destekler verdi. Turgut Esendağlı ile bana hep “Altın kafam” derdi. Sebebi ise çok kritik maçlar da kritik kafa golleri attığım içindi.
Hasan Yeşilada: Turgut Esendağlı anlatılmaz, Turgut ile yaşamanız lazım. Bu kadar futbolu seven, futbol bilgisi olan, kişilik olarak çok iyi mütevazı bir insan yoktur. Nişan yüzüklerimizi Turgut Esendağlı takmıştı, bunu hiçbir zaman unutmayacağım.
Aydın Aygın: Turgut Hocam çok akıllı ve futbol bilgisi çok yüksek bir adamdı. Turgut hocam ile unutamadığım anılarımızdan biri ise Turgut Hocam aynı gün aynı saatte biri Lefke diğeri Piabella da olan iki maç ayarlamıştı. Bende ona “Hocam beni Lefke’de ki takıma yollama” diye isyan etmiştim. Önce şaka olarak “İlk seni yazdım Lefke’ye” demişti ama sonrasında kırmadı ve ben Piabella’da ki maça gitmiştim.
Tevfik Ataç: Turgut Esendağlı sporu futbolu çok seven bir insandı. Turgut Esendağlı ile unutamadığım anılarımdan biri ise Antalya’ya gitmeden önce bir aksilik yaşanmıştı. Çok iyi hatırlarım otel rezervasyonlar yapılmış çok kalabalık bir kafile olduğumuz için aynı gün uçaklarda yer bulamamıştık. Uçak biletlerimizi bir gün önce bulmuşlar ve öyle almışlardı. Öyle olunca otel rezervasyonlarından önce gitmiş olduk. Bir gün geceyi sokaklarda caddelerde geçirmez miyiz? Parkta bankların üzerinde uyumuştuk ta ki sabah olana kadar bu arada polisler bekçiler gelip gidiyordu Turgut Başkan durumu anlattıktan sonra sorunu çözmüştük.
Özer Kaya: Onun kadar sporu ve sporcuyu seven bir insan görmedim. Bu sevgisi yanında çokta zeki bir insandı. Turgut Esendağlı ile unutamadığım en önemli anım 1991-1992 sezonunda çok yüklü bir bonservis karşılığında Zeytinburnu’na transfer olmuştum. Turgut Esendağlı o sezon başkanlıktan ve yönetimden ayrılmıştı. Doğan Türk Birliği o sezon ilk yarısını Gönyeli’nin 6 puan gerisinde tamamladı bense geçirdiğim sakatlık sebebi ile 3 kişilik yabancı kontenjanının dışında kalmıştım. Devre arası yönetimde olmamasına rağmen beni ve Zeytinburnu Spor Kulübü’nü ikna edip kendi cebinden tekrar Doğan Türk Birliği’ne transferimi sağladı ve o sezon ilk yarıyı Gönyeli’nin 6 puan gerisinde tamamlarken sezon sonu 6 puan fark ile şampiyon olmasını sağlamıştı.