Eğitim politikası belirlenirken daha öncede bahsettiğim gibi bulunan ortama göre şekillenmelidir. Politik faaliyet yapmadan önce durum saptaması yapılmalı, belirlenen şartlara göre program hazırlayıp uygulama yapılmalı, uygulanan program yeniden gözden geçirilmelidir.
Politik süreçleri analiz yapacak bir yapı oluşturmalıyız. Farklı ülkelerin eğitim politikalarını ithal ettiğimizde uygulanacak olan politika topluma ve bireye uygun olmayacaktır.2010’dan itibaren Avrupa’da temel eğitimde matematik, ulusal dil ve dijital yeterlilik önem kazanmaya başladı. Biz 30 yıl sonra pandemi dolayısı ile dijital yeterliliğin ne demek olduğunu anladık. Ulusal Eğitim Konseyi oluşturmalıyız. Kıbrısta ortalama hükümetlerin süresi 18 aydır. Gelenin gideni beğenmediği bir ortamda politikalar tökezler. Örnek olarak TDP döneminde Yakın Doğu Üniversitesi ile başlanan Güvenli Okul projesi ardından gelen UBP tarafından devam edilmemiştir. Güvenli Okulun ne kadar önemli olduğunu pandemi sayesinde öğrendik.
Eğitim Politikası Uygulanırken İzlenecek Yol
Bu yazıda değerlendirme üzerinde duracağım. Yeniden gözden geçirme iyi bir değerlendirme ile mümkündür. Pandemi bize gösterdi ki okullarda uygulanan sınıf geçme yani değerlendirme sisteminin yanlış olduğudur. Değerlendirme politikamıza formativ ( biçimlendirici ) değerlendirmeyi eklemeliyiz. Öğretmenleri değerlendirme konusunda özgür bırakmalıyız. Sürekli bir değerlendirme kültürü oluşurmalıyız. Oluşturulacak olan kültür aşağıdaki gibi olmalıdır.
Öğretmen öz – değerlendirme,
Öğrenci öz- değerlendirme,
Öğrenci değerlendirme,
Okul değerlendirme ve
Eğitim Sisteminin değerlendirmesi.
Ulusal ve uluslararası değerlendirmelere açık olmalıyız( Avrupa örneğinde olduğu gibi). Bakanlığımızdaki ölçme – değerlendirme birimi daha aktiv olmalıdır. Okullarada ölçme- değerlendirme birimleri oluşturmalıyız. Uygulamada yaşanan hataları erken analiz yapmalıyız. Hatanın ortaya çıkmasından korkmamalıyız. Unutmayalım hata da öğrenme yöntemlerinden biridir ve etkili bir yöntemdir. Hiç hata yapmadan her bilgiyi anlayan bir birey ortaya çıkmamıştır. Değerlendirme sayesinde öğretmenler organik bir şekilde derse gireceklerdir.
2 ay sonra seçimler olacak. Siyasiler yine eğitimle ilgili güzel sözler söyleyip sonra iktidara geçince güzel sözlerin yalnız propanga amaçlı söylendiğini artık halk anlamıştır. Halk, iyi bir değerlendirme yapmalıdır. İyi bir değerlendirme yapamadığı için hükümetlerin süresi kısa olmaktadır. Halk bilinçlendirmeli ve özgürleştirilmelidir. Yalnız seçim zamanı siyasilerin onları görmesini istememektedir.
Öğrencilerde oluşan öğrenme kayıpları hakkında bir değerlendirme çalışması yapılmamıştır. Bazı okullara bürgün gidip, diğer gün gidilmemesi dolayısı ile oluşan eğitim açığını kapatmak için bir politika oluşturulmamıştır. Bu toplum 1963 ve 1974 de öğrenme kayıpları konusunda örnek bir çalışma yapmıştı. 2021’de ise beklenen bir çalışma yapılmamıştır. Örnek olarak, İngiltere’de yapılan bir çalışmada 3. Sınıf olan öğrencilerin 10. Sınıf olduğunda 1,5 yıllık bir öğrenme kayıpları olacaktır. Bu çalışmadan şunu anlıyoruz, üniversiteye gidecek öğrenciler en fazla 11. Sınıf bilgisi ile gideceklerdir. İki yıllık eksik bilgi ile üniversiteye başlayacaktır. KKTC’ de kayıplar için bir değerlendirme, program, bütçe çalışması yapılmamıştır(Bu konuda MEB, siyasiler, sendikalar çalışma yapmamıştır).Durum saptaması yapılamadığından, değerlendirme yapılamamıştır.
Siyasiler eğitim politikası belirlerken aşağıdaki başlıklarda politika üretmelidir.
Okul öncesi eğitim,
İlköğretim,
Mesleki eğitim,
Ortaöğretim,
Özel okullar,
Yükseköğretim,
Yaşam boyu eğitim,
Özel eğitim,
Eğitimin finansmanı,
Dini eğitim,
Bilgisayar destekli eğitim( Dijital eğitim) ,
Öğretmen yetiştirme,
Okul yöneticisi yetiştirme ve
Eğitim Bakanlığı Yapısı
Sonraki yazıda yukarıdaki başlıklar tek tek değerlendirilecek ve çözüm önerileri getirilecektir.
Dr.Ahmet Karahan
