Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, krizi çözsün diye gelen hükümetin, kendisinin kriz haline geldiğini vurguladı. Hükümetin, siyasi krize dönüştüğüne dikkat çeken Erhürman, “Bu toplumun alternatifsiz olduğunu kimse zannetmesin” diye konuştu. Müzakere masasına oturduktan sonra halkın haklarının savunulabileceğine işaret eden Erhürman, “Dışardan ahkam keserek değil” dedi. Kıbrıs TV’de Haluk Yerli’nin sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kıbrıslı Türklerin özgüvenini kimse yıpratmaya kalkmasın” diye konuştu.
Erhürman: Protokoller Rayından Çıktı
Türkiye ile imzalanan protokollerin uzunca bir süredir ‘rayından çıktığını’ vurgulayan Erhürman, 2018’den bu imzalanan protokollerin performansına bakıldığı zaman, yüzde 50 gerçekleşe oranının olduğunu hatırlattı. ‘Protokol imzalamak için Ankara’ya gidildi’ haberinin artık heyecan yaratmadığına işaret eden Erhürman, “Yüzde 50 bir gerçekleşme var. Çok büyük kısım da savunma harcamalarındaki gerçekleşme. Protokolden buraya akan kaynak yok. Performans son derece düşük” diye konuştu. İmzalanacağı söylenen protokolden de çok bir şey çıkmayacağının görüldüğünü ifade eden Erhürman, protokolün hazırlanma sürecinin de doğru yönetilmediğini kaydetti.
“Protokolün İçeriği Bizimle Paylaşılmadı”
Memleketin kalkınma ilkelerinin bir bütün olarak ortaya koyulması gerektiğini defalarca söylediklerinin altını çizen Erhürman, 5 yıllık kalkınma planı hakkında da çalışma yapılmamasını eleştirdi. Hükümetin, muhalefetin katkıda bulunmasına fırsat vermediğini belirten Erhürman, protokoller sisteminin ‘öldüğünü’ de söylediklerini dile getirdi. Euro’ya endeksleme işinin ciddi ciddi konuşulması gerektiğine vurgu yapan Erhürman, protokolün kendileriyle paylaşılmadığını, içeriği hakkında bilgileri olmadığını vurguladı. AB ile ilişkilerin de artık bir raya oturtulması gerektiğini söyleyen Erhürman, doğru zemine basılmaması durumunda, konuşulamayacağını kaydetti.
“Kendi Halkının Haklarını Müzakere Masasında Savunabilirsin, Dışardan Ahkam Keserek Değil”
Güven Yaratıcı Önlemlerin de konuşulması gerektiğine işaret eden Erhürman, “Bu bizim önümüzü açmaya yönelik bir şeydir. Müzakere masasına oturduktan sonra kendi halkının haklarını savunabilirsin. Dışardan ahkam keserek değil” dedi. Gelenin, gideni sürekli aratmaya başladığını kaydeden Erhürman, seçimde ne söyledilerse hepsinin olmaya başladığını ifade etti. 2019’dan beridir yapılan hataların elektriğe zam yükünü bindirdiğini dile getiren Erhürman, tüm yükün halkın sırtına bindirildiğini vurguladı. İnsanların bu fiyatlarla üretim yapamayacağına dikkat çeken Erhürman, faturaların 3 katına kadar çıkacağı hesabının yapılmamasını eleştirdi.
“Hiçbir Şeyi Halledemedikleri Gibi Daha Da Kötü Hale Getiriyorlar”
Sonrasında hesap kitap yapmadan rakamlar üzerinden indirim açıklandığını hatırlatan Erhürman, istihdamı korumak için ortaya proje konulması gerektiğine de dikkat çekti. “Hiçbir şeyi halledemedikleri gibi daha da kötü hale getiriyorlar” diye konuşan Erhürman, alkollü içki zammı hakkında da konuştu. Sigara zammıyla alkollü içki zammının aynı şey olmadığını söyleyen Erhürman, alkollü içki zammının birçok sektörü etkilediğini dile getirdi. Erhürman, piyasanın şu an ‘Allah’a emanet’ olduğunu vurguladı. KIBTEK’te fiyatların nizamnameye göre belirlendiğini hatırlatan Erhürman, bunun da birçok kez ihlal edildiğini dile getirdi.
“Çaresizlik Öğretilmeye Çalışılıyor, Halk Propagandalara Yenilmesin”
Belediyeler konusunda hata yapılması durumunda dönüş olamayacağını vurgulayan Erhürman, bu işin akıl yoluyla yapılması gerektiğini belirtti. Kriterler olması gerektiğinin altını çizen Erhürman, “Belediyelerde hatadan geri dönmek ne işçiler açısından mümkün olacak ne de belediyeleri tekrar toparlama şansı bulabileceğiz” diye konuştu. İnsanlara çaresizlik öğretilmeye çalışıldığına vurgu yapan Erhürman, halkın bu konudaki propagandalara yenilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
“Kıbrıslı Türklerin Özgüvenini Kimse Yıpratmaya Kalkmasın”
Erhürman, “Kıbrıslı Türklerin özgüvenini kimse yıpratmaya kalkmasın. Yeterince yetişmiş insanımız vardır. Bu insanları organize etmemiz gerekiyor. Bu hükümet de kendini ‘benden başka şansınız yok’ havasında görmesin. Her zaman başka bir şans vardır. Sizin yaptığınız hatalardır krizin üstüne kriz ekleyen. Krizi çözsün diye gelen hükümet, kendisi kriz haline geldi. Siyasi krize dönüştü. Bu toplumun alternatifsiz olduğunu kimse zannetmesin. Seçimse seçim, bu şekilde bu ülke yönetilmez. Tercihimiz kendilerine çeki düzen vermeleridir. Krizin ortasında böyle yapacaksanız, bilin ki asla alternatifsiz değilsiniz” diye ekledi.