Ülkemizin tanınmış başarılı iş insanlarından olan ve 20 yılı aşkın engin deneyim ve bilgi birikimine sahip Archway Restaurant Direktörü Murat Girgen ile yaptığımız röportajımızda, bu süreçte karşılaşılan zorluklara ve normalleşme sürecinde gelişen olayların altı çizildi.
Pandemi sürecinin doğurduğu negatif etkiler, tüm iş dallarında olduğu gibi restorancılık sektöründe de derinlemesine hissedildi. Süreç içerisinde stokların tüketilmesi, ham madde erişimine zorluk, yoğun talebin ürün bazında karşılık bulamaması ve buna bağlı peş peşe gelen zamlar, üreticiden tedarikçiye, restorancıdan halka, tüm zincirin cebine direkt olarak yansıdı.
Servis verdiği restorancılık sektöründe güler yüz ve misafirperverliğin esas alındığı Girgen, örnek niteliğindeki ev sahipliği ile bizleri en iyi şekilde ağırlayarak sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
Girgen: %300 Zam!
Pandemi süreci, bu süreçte yaşanan zorluklar ve sonrasındaki etkileri ile başladığımız röportajımızda Girgen, “Çok kötü zamanlar geçirdik. 2 sene boyunca hiç iş yapamadık. Birçok işletme batma noktasına geldi, birçoğu kepenk kapattı. Özellikle mal sahibi olmayan, kira vermek zorunda olan işletmelerin çoğu kapama kararı aldı. Normalleşme sürecinde sırf ayakta kalabilmek için ayni fiyatlarla restoranlarımızı açtık fakat girdiler o kadar pahalı oldu ki son bir sene içerisinde %300 zam yapmak zorunda kaldıklarını” belirtti.
“Faturayı Halk Ödüyor!”
Yapılan zamların hala işletmelerini ayakta tutacak düzeyde olmadığını vurgulayan Girgen, “Her şeyin fiyatı artıyor. Hala zam yapmak zorundayız. Bu elimizde olan bir şey değil, buna mecburuz. Fiyat artışlarında kimi dinlerseniz kendince haklı olduğunu görürsünüz. Tüccar, kasap, hayvancıyı herkes haklı fakat günün sonunda bunun faturasını tüketici ödüyor” diyerek sözlerine devam etti.
“Yerel Halka Lüks!”
Hayat pahalılığı ve yerli halkın alım gücünün düşmesinden en çok zarar gören meslek gruplarından olan restorancılık için turizmin önemine vurgu yapan Girgen, “Özellikle yaz aylarında işlerimiz daha iyi çünkü turist yoğunluğu daha fazla. Turistlerin ilgisi, yerli halkla birleşince kısa bir sürede olsa ivme iyiye gidiyor fakat sezonun geneline baktığımızda yerli kesimin bu fiyatları düzenli olarak karşılayabilmesi mümkün değil. Restoranda yemek halkımız için lüks kategorisine girdi” sözleri ile üzüntüsünü belirtti.
“Kar Payları Yok Denecek Kadar Az!”
Kar paylarının daha yüksek olduğu dönemlerde halkın her kesimine hitap edebilmek adına yapılan kampanya ve içerik çeşitliliğinin müşteri memnuniyet düzeyindeki öneminin altını çizen Girgen, “Artık bu tür hamleler yapamıyoruz. Kar payımız yok denecek kadar az. Eskiden çocuklu misafirlerimizin çocuklarından ücret dahi almazken, şimdi 200 kişilik gruplara %10 indirim dahi yapamıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Menfaatler Çakışıyor!”
Res-Bir’in geçtiğimiz günlerde yaptığı et ve tavuk ürünlerinde restorancılara tanınabilecek ithalat imkânları üzerine yönelttiğimiz soruda Girgen, “ 20 seneyi aşkındır bu mesleği yapıyorum ve süreç zarfında sürekli alınabilecek olan olumlu kararları hakkında konuşmalara tanıklık ediyorum. Res-Bir düzenli açıklamalar yapıyor, devlet sürekli vaatler veriyor fakat hiçbir gelişme kat edilmiyor. Bunun sebebi menfaatlerin çakışması. Yapılan açıklama ve verilen vaatler söylentiden öteye gidemez” diyerek sitemlerini dile getirdi.
“Dayatıldık ve Zaman İçerisinde Değiştik!”
Röportajımızın sonuna gelirken, ada turizminin başkenti olarak kabul ettiğimiz Girne’de faaliyet gösteren ve tüm maddi zorluklara rağmen mücadeleyi bırakmayan deneyimli iş insanı Girgen’e, başlıca deneyimledikleri sorunları sorduk.
Tüm sektörlerde olduğu gibi maddi zorlukların ve hayat pahalılığının altını çizen Girgen, “En büyük problemlerimizden birisi de eleman bulmak. 1974 öncesinde dişini tırnağına takan, iş ayırt etmeksizin kendisi ve ailesi için her türlü zorluğa boyun eğen insanımız, 74 sonrasında bizlere empoze edilen sisteme alışmış zaman içerisinde değişmiştir” ifadelerini kullandı.
Yerli insanımıza, özellikle gençlerimize istihdam sağlamak istediklerini ifade eden Girgen, “Gençlerimizin de büyük bir çoğunluğuna Kıbrıs Rum Kesimi’nde çalışmak daha cazip geliyor. Para birimleri ve değerler ortada. Onlara da hak veriyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Haber / Tugay AÇIKYILDIZ
