Memleketin en büyük yarası toplu taşımacılık. Ne yapan memnun, ne kullanan ne de devlet. Araçların birçoğu artık kullanılmaması gereken durumda. Yıllardır bu soruna çare aranıyor fakat nedense bir türlü adım atılmıyor. Hâlbuki en yakınımız Türkiye olmak üzere dünya bu işi çok ekonomik ve rahat bir biçimde çözmüş durumda.
Geçen yıl gittiğim Hollanda’nın sistemini çok beğenmiştim. Bizde de kurulabilecek güzel bir sistem olarak düşünüyordum ama bu yıl Fransa’daki sistemi görünce işte bu dedim. Koskoca şehrin ulaşımını (sadece otobüs olarak değil her türlü ulaşımı) bir kartta çözmüşler. Ayni kartla ister trene bin, ister otobüse, ister vapura, istersen de park yerinden bisiklet al git. Kartı ister bir defalık al, ister günlük, ister haftalık, aylık veya yıllık al.
Arkadan öne uzatma, bozuk vardı yoktu, müsait bir yerde inecek vardı falan filan hepsi tarihe karışmış. Binilecek yer belli, inilecek yer belli. Kart alabileceğin makineler her yerde, hatta telefondaki aplikasyonda. Otobüslerin kimisi elektrikli kimisi akaryakıtlı, mesafeye göre makine kullanmışlar. Yönetim tek noktadan. Araçlar tek dizayn. Gidilecek merkez belli, hatlar belli, ara hatlar belli. Binlerce otobüsle yapacağınız işi yüzlerce otobüsle yapabileceğiniz bir sistem. Hem çevre dostu hem milli sermaye.
Tek yapılması gereken tüm şirketleri tek çatı altında toplayıp profesyonel bir yönetimle bu yapının işletilmesi. Yapılamaz diye düşünmüyorum. Hem öğrenci taşımacılığı, hem turist taşımacılığı hem de halk kanadı bu şekilde rahatça çözülebilir.
Detaylar ve tecrübelerimi isteyen makamla paylaşmaya ve bu işe katkı koymaya hazırım. Yok, zaten biz bunları biliyoruz deniyorsa da o zaman erken bir zamanda uygulayın, uygulayın ki halk da rahat bir nefes alsın.