Ülkedeki kaçak yaşam problemi bambaşka boyutlara doğru evriliyor. Yıllardır ülkede kayıt dışı yaşam sürenler, kayıtsız çocukları ile birlikte polise sığınıyor, sınır dışı talebinde bulunuyor.
Bunlardan biri de yaklaşık 9 senedir KKTC’de ikamet izinsiz yaşayan Nijeryalı genç bir kadın…
İki çocuğu ile birlikte önceki gün Girne Polis Müdürlüğü’ne giden kadın, “beni deport” edin dedi.
13 Mart 2014’te 90 günlük turist vizesiyle ülkeye giriş yapan kadın, 3 aylık vizesi bittikten sonra ülkede kayıt dışı duruma düştü.
Biri 2 (K) diğeri 4 (E) yaşında iki çocuğunu Kuzey Kıbrıs’ta dünyaya getiren kadının 9 yıldır adada nasıl yaşadığını bilen yok.
Çocukları da kendi gibi kayıt dışı. Birini Mağusa’da diğerini Girne’de doğurdu.
“Çocuklarını evde mi, hastanede mi dünyaya getirdi?” sorulara yanıt vermedi…
Çocukların babalarından da iz yok. Perişan bir halde polise sığınan kadın, başına neler geldiğini de anlatmadı.
Gözleri ağlamaktan şişen kadının üzerinden beş kuruş para çıkmadı. Gece boyunca çocukların karınlarını, aralarında para toplayan polisler doyurdu.
Anne polis hücresinde sınır dışı edilmeyi beklerken, çocuklara Sosyal Hizmetler bakacak.
Çocuklara kimlik çıkarmak ne kadar sürecek? Çocuklarını da yanına alabilecek mi?
Sorun sorunu doğuruyor…
Kaçak olduğu süre boyunca, hangi koşullarda yaşadı; suça karıştırıldı mı?
Ağır enflasyon şartlarında bırakın kayıtsız yabancıları, sabit gelirli vatandaşlar bile yaşamakta zorlanıyor.
Sömürülen, ağır şartlarda çalıştırılan kaçaklar, çareyi üstsüz başsız, parasız pulsuz polise sığınmakta buluyor…
Sistemin ceremesi insanlığa, maliyetleri de bize kalıyor…
Yazı/Selda Bektaş
