Yoga Eğitmeni “Birsu Çelimcan”
Haber: Zerrin Yapıcıoğulları
Sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için hepimiz çaba sarf ediyoruz. Bu konuda herkesin uygulamaları farklı ama Yoga son zamanlarda birçok insanın başvurduğu bir yol. Boynunda oluşan bir fıtık ağrısından dolayı doktorunun yogayı tavsiye etmesi ardından yogaya başlayan ve sonrasında önceden yaptığı bütün işlerden koparak yeni bir yola çıkan, kendini geliştirerek aktif yoga eğitmenliği yapan Birsu Çelimcan ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
1- Birsu Çelimcan kimdir? Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tabii. Öncelikle bu güzel röportaj için teşekkür ederim. 23 yaşındayım. İzmir’de doğup Kıbrıs’ta büyüdüm bütün öğretimlerimi burada gördüm. Ailemle birlikte Girne’de yaşıyorum ve yoga eğitmenliği yapıyorum.
2- Yogaya olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?
Çok değil 3 sene kadar önce boynumda oluşan fıtık için doktora gittiğimde bana yoga ve pilates yapmamı önermişti. İlk önce önyargılı olarak başladığım bu spora yaptıkça hastalığıma ve ruhuma ne kadar iyi geldiğini anladım. Daha fazla öğrenmek ve anlamak istedim. Üniversite öğrencisi olduğum zamanlarda okurken aynı zamanda çalışıyordum hem okuduğum bölümden memnun değildim hem de işimden ve ikisinden de büyük bir risk alarak ayrılıp yoga eğitmenliği için eğitim almaya başladım. İşte şimdi buradayım.
3- Yoga sizin için ne anlama geliyor?
Kendimi keşfettiğim, en iyi hissettiğim yer diyebilirim. Yoga sınıfına girdiğim an her şey farklılaşıyor. İnsanlarla olan iletişim, sosyalleşmek daha kaliteli zaman geçirmek haline geliyor. En kötü günümde bile bir an önce dersim başlasa diye saat sayıp derslerimi yapıyorum. Öğrencilerle beraber o sınıfın içinde olmak bana çok büyük bir keyif veriyor.
4- Yoga ile tanıştıktan sonra hayatınızda olumlu ya da olumsuz anlamda değişiklikler oldu mu?
Kendimde bildiğim ama görmek istemediğim pek çok olumsuz hareketlerimi düzenledim. Kendime karşı çok daha dürüst olmayı öğrendim. Çevreme her zaman dürüsttüm ama kendine dürüst olmak daha zordur bunu kabullendim. Daha fazla kendime ve sevdiklerime ayıracağım vaktim oldu. Çevremle ilgili önemli değişiklikler meydana geldi ve buda olumlu yöndeydi. Sanırım hayatımda olumsuz giden hiç bir şey olmadı aksine hayatın akısına kendimi bıraktıkça her şey daha da güzel olmaya başladı.
5- Yoga eğitmenliği yapıyorsunuz. Yoga hocası olmak için belli bir süre bu alanda çalışmak gerekir mi?
Yoga eğitmeni olmaya karar vermeden önce yaklaşık 1,5 sene kadar öğrencilik yaptım. Hareketleri tam yapabilmek önemli bir nokta bence. Size bir şeyler öğreten birinin öğrettiği şeyi yapabiliyor olması lazım. Kendime güvenim geldikçe yoganın iç dünyasına daha fazla kapıldım. Yaklaşık 3 ay kadarda eğitmenlik için eğitim aldım ve sertifikamı aldıktan sonra bile öğrenmekten hiç bıkmadım. Her gün daha çok öğrenip daha çok gelişmek için neler yapabilirim diye araştırıp okuyorum. Bu işe yıllarını veren başka öğretmenlerle konuşup bilgi ediniyorum. Sertifikamı aldığım zamanda ise yaklaşık 1 ay kadar stajyer olarak öğrenimimi aldığım yerde ders vermiştim. Daha sonra kendi sınıflarımı açıp ders vermeye başladım. Uzun e keyifli bir süreçti.
6- Birçok yoga türü bulunmaktadır. Siz en çok hangi alanda eğitim veriyorsunuz?
Eğitimimi ashtanga yoga üzerine aldım.
7- Yoganın gerek ruhsal, gerek fiziksel gerekse de zihinsel anlamda faydaları bulunmaktadır. Bize kısaca bunlardan bahseder misiniz?
En başta da söylediğim gibi sağlık problemi ile çıktığım bu yolculuğa şuanda beklide hiç hayal edemeyeceğim noktaya gelerek devam ediyorum. Haplardan ve ağrılardan başımı kaldıramazken şimdi kolaylıkla ağrısız acısız hareket edip günlük yaşam kaliteme sorunsuz devam ediyorum. Dışarıdan çok farklı içeriden çok farklı gözüken bir spor aslında. Bedeninizin esneyerek güçlendiği ve rahatsızlıklarınıza ağrılarınıza şifa olan bir spor dalı. Pozların içine girerken kendinizi keşfetmeniz ve ders sonu yapılan meditasyonlar sizi sanki dış dünyadan bir süre olsun koparıyor. Hiç kimse derse girdiği ruh ve beden ağrısını ders sonu çekmiyor. Sanki 1 saat içinde yenileniyorsunuz. Bakış acınız genişleyip değişiyor. Ve bunu her gün yaptığınızı düşünün. Ne kadar büyük bir değişim olur.
8- Meditasyon ve yogayı günlük hayatımıza kolayca nasıl sokabiliriz?
Aslında çok değil günlük yarım saat bile yeterlidir. Üstelik masrafsız bir spor dalı evde bahçede dağda kumsalda her yerde sadece matınız ve siz yeterli olacaktır. Bir kere adım atıldığında sizi içine çekecektir zaten. Uyku öncesi ufak bir meditasyon bile başlamanıza yeterli olabilir.
9- Son olarak okuyucularımıza ve yoga ile ilgilenmek isteyenlere söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Yoga yapmak her spor dalı gibi emek ister tabikii. Benim kendi tecrübelerimden yola çıkarak ilk duyduğum şey “Daha önce yoga yapmadım”, “Ben yapamam” gibi cümleler oluyor. Hiç kimse oturduğu yerden bir şeyleri başaramaz. Başlamak adım atmak emek ve sabır göstermek gerekir. Spora başlayan herkes sadece yoga için değil kendilerine en az 3 ay zaman tanımaları lazım. 3 günde pes edip ben yapamıyorum demek kendilerine haksızlık oluyor. Birçok yetenek kendilerine yeterince inanmadıkları için yok oluyor. Benim tavsiyem başlayın ve pes etmeyin.