Enginar, sağlık için birçok sebze arasında en üst sırada yer almayı hak eden, besin değeri yüksek, kalorisi düşük ve yüksek lif içeriği ile özellikle karaciğer sağlığı, kalp hastalıkları, beyin ve bağırsak sağlığımız için çok önemli içeriklere sahip bir sebzedir. Asırlardır Akdeniz diyetinin ve kültürünün bir parçası olan bu sebze, birçok hastalığa destek tedavi olarak verilmektedir.
Enginar, içerdiği biyoaktif bileşikler sayesinde bedendeki birçok organa destek sağlar. Enginarın en çok bilinen özelliği, hepatokoruyucu özelliğidir (karaciğer detoksu). Bağırsak motilitesini (hareketini) ve florasını düzenlemesi ayrıca kalp-damar sistemi üzerinde birçok olumlu etkiye sahiptir. İçerdiği sinarin (cynarin) sayesinde bedende safra üretimini artırarak yağ metabolizmasına katkı sağlar ve bedenden toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Karaciğer hücrelerinde oluşan oksidatif stresi ve hasarı azaltarak karaciğer hücrelerinin yenilenmesine destek olur. Diğer bir bileşen olan silymarin sayesinde karaciğer hücrelerini toksinlerden koruyup karaciğerin yenilenmesine yardımcı olur. Özellikle alkole bağlı karaciğer yağlanmasında karaciğerin korunması ve yenilenmesine katkı sağlar.
Araştırmalar, enginarın kolesterol düşürücü özelliklerinden de bahsetmektedir. Kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL’yi düşürüp iyi kolesterolü (HDL) artırabilmektedir ve ayrıca karaciğer enzimlerini doğru aralığa getirmeye yardımcıdır. Alkole bağlı olmayan karaciğer (NAFLD) hastalığında da karaciğerin tedavisinde önemli bir rol oynar.
Enginar mükemmel bir lif kaynağıdır ve her bir enginar kalbinde, büyüklüğüne göre 5 ile 9 gram arası lif bulunur. İçerdiği inülin (prebiyotik) sayesinde bağırsak florasında bulunan canlı mikroorganizmaları yani probiyotikleri besler ve canlı floramıza (mikrobiyotamıza) katkı sağlar. Böylelikle sindirim sistemimiz ve bağışıklık sistemimiz desteklenmiş olur. Enginar tüketerek sindirim sisteminizi destekler, kabızlık ve şişkinlik gibi şikayetleri zaman içinde azaltabilirsiniz.
İçerdiği quercetin, rutin ve antosiyaninler sayesinde yüksek antioksidan içerikleri ile bedende enflamasyonu azaltıp kan damarlarını koruyabilir. Böylelikle kalp ve beyin sistemi korunmuş olur. Serbest radikalleri nötralize eden bu maddeler, özellikle Alzheimer ve nörodejeneratif hastalıklardan korunmaya yardımcı olur.
Enginar içerdiği yüksek folat sayesinde beyinde nörotransmitter üretimine destek sağlar. Tek bir enginar, günlük almanız gereken folatın %17’sini sağlamaktadır. Böylelikle modunuz yükselir ve zihin berraklığı sağlanabilir.
Enginar, içerdiği antioksidan, flavonoid ve polifenoller sayesinde kan damarlarında dolaşımı artırıcı etkisi ile hafızayı güçlendirebilir ve bilişsel kapasiteyi artırabilir.
Enginarı en sağlıklı şekilde tüketmek ve antioksidanlarını korumak için hafifçe buharda pişirin, fırında veya zeytinyağlı olarak tüketebilirsiniz. Lezzet, lif ve pratiklik için salata ve çorbalara enginar kalplerini ekleyin. Yöresel olarak enginar dolması veya zeytinyağlı portakallı enginar yemeği sağlıklı bir tercih olacaktır.
Sonuç olarak: Enginar, beyin, karaciğer ve bağırsak sağlığı için olağanüstü bir besindir. Antioksidanlar beyin hücrelerini korurken, sinarin ve silimarin gibi bileşikler karaciğer detoksunu ve yenilenmesini destekler. İnülin içeriği, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu için prebiyotik işlev görür ve sindirimi iyileştirir. Enginarı düzenli olarak diyetinize dahil ederek bu hayati organların işlevlerini destekleyebilir ve genel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.
