Merhaba sevgili okurlar,
Girne’de uzun yıllardır yayın yapan Girneli Gazetesi’nde birbirinden değerli kişilerle birlikte görüş ve önerilerimi yazacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Sizlere genelde çağımızın en önemli bilim dallarından biri olan “İletişim” hakkında paylaşımlar yapmak istiyorum. ilk yazımda iletişimden biraz bahsedip hayatımızı etkileyen olayla başlayalım.
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) bize iletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. İletişim araçları sayesinde neredeyse ilkokul çocukları bile Çin’de ortaya çıkan ve neredeyse etkilemediği ülke kalmayan Covid-19 salgınının ne olduğu, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri gibi birçok konuda bilgi sahibi oldu.
Peki bu nasıl oldu? Cevap, bilgi paylaşımı…
Çok bilgi paylaşımı yapmak bizi çözüme ulaştırır mı? Elbette hayır aksine kaosa neden olur
O zaman ne yapacağız?
Doğru ve güvenilir kaynaklara dayanan haberleri takip edeceğiz. Sosyal medyada ortaya atılan her iddianın üzerine sorgulamadan atlayıp, alkışlamayacağız ya da eleştirmeyeceğiz. Sağlık ve diğer önemli kişisel bilgileri her platformda paylaşmayacağız.
Dünya şu an küresel salgının doğal yöntemlerle ortaya çıkıp çıkmadğını tartışırken, bazı teorisyenler ciddi iddialarla gündemi meşgul ediyor.
Koronavirüs üzerinden verilen korkuyla yapay zekanın kullanılmasını tüm insanlığa yaymak ve toplum alışkanlıklarını değiştirmek amacıyla insanları binalara kapatıp, online eğitim, alışveriş ve çalışma alışkanlıkları kazandırıldığı böylece 4’ncü Sanayi Devrimine geçiş için dijital toplum yaratıldığını iddia ediyor.
Yaşananlar, korku ve panik sonrası, dünya düzeni boyut mu değişiyor?
Bunu anlamak için biraz daha geniş bir açıdan bakalım.
Hastalık taşıyor gerekçesiyle kağıt ve madeni para kullanımı yerine dijital paranın özendirilmesiyle bazı ülkelerde dijital parayla ilgili düzenlemeler yapıldı. Eve kapanan insanlar, yaşam tarzlarını, dünya görüşlerini ve inançlarını yeniden gözden geçirdi ve değiştirmeye başladı. İnsanlar online eğitim, sağlık, spor ve alışveriş gibi yeni kullanım alışkanlıklarına yöneldi.
Teorisyenlere göre insanların ulus devletlerine karşı olan güvenini yitirmesini sağlayarak, tek dünya devleti, dijital kimlik ve pasaporta geçiş yapıp, yapay zeka, deri altı çip yerleştirme ve transhumanizm üzerinden dünya nüfusunu azaltmak için çaba sarf ediliyor.
Yapay zeka ve 5G teknolojisi sayesinde artık kas gücüne gerek kalmayacağından, robotlarla işleri yürütüp, dünya kaynaklarını tüketen insan fazlalığını 500 milyon kişiye çekmeye çalışıldığı açıkça belirtiliyor. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler, Rehber Taşı Anıtı ve Denver Havaalanı’nı inceleyebilir.
Ve en önemlisi ekonominin durmasıyla maddi ve manevi olarak zora giren ulus devletileri kredi ve tıbbi gelişmelere ulaşmak için bilgilerini yani verilerini paylaşmaya başladı.
Büyük veri ve bulut sisteminin kaynağı bilgi sayesinde sıradan bir vatandaşın attığı her adım kalp atış hızı, parmak izi ve yüz hatları bazı ülkeler ve dev şirketler tarafından kaydediliyor.
Bu veriler insanlara ücretsiz sunulan sosyal medya, telefon uygulamaları ve artık devletlerin paylaşmak zorunda kaldığı veriler sayesinde oluşturuluyor.
Bu bilgiler insanların davranışlarını, toplum hareketlerini ve alışkanlıklarını yönlendirebilecek kadar değerli. Çin’de kororonavirüse yakalananlar veya çevresinde hasta olanlar, yüz tanıma teknolojisi ve GPRS üzerinden takip sistemi sayesinde anında tespit ediliyor.
Eğer ücret talep edilmeden ya da düşük bir ücretle size uygulama sunuluyorsa o zaman ürün sizsiniz!
Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle. Sağlıklı ve mutlu kalın.
