Gerçekten n’olduk anlayamıyorum. Hiçbir şey yapasım yok , DTB-TOL maçı yaşanmış, spor konuşasım yok , maç seyredesim yok da yok. Hepinizinde bildiği üzere bu günlerde ülkemizde hummalı çalışmalar var. Bu çalışmaların temelinde ise , yaşanacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve son bir kaç ayın virusu Covit 19’ dur. Bu süreçte aday olan olmayan, partili olan olmayan herkes önce devleti, sonra milleti kurtarma ve geleceğe taşıma derdi ile yanıp tutuşmaktadır. Tüm bu yanıp tutuşmalarının sonucunda ise ülkemizin geldiği hal da ortadadır. Peki bu hummalı çalışmlar içerisinde bu yangına kapılmış ve bu yangından kurtulmak için çalışan her alandaki gençlerin haykırışları, üzüntüleri , umutsuzlukları ve yok oluşları kimin umurundadır. Ülkemizdeki belli başlı sorunların varlığından hepimiz biraz da olsa haberdarız. Fakat haberdar olduğumuz bir çok konunun ve sorunun çözümü ile ilgili olarak o kadar haberdar değilmişiz gibi davranıyoruz ki, bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Ülkemizdeki federasyon ve kulüplerimize bakıyorum başkan bulmakta zorlanıyoruz , yönetici bulmakta zorlanıyoruz, sporcu bulmakta zorlanıyoruz, Tesis ve malzeme bulmakta zorlanıyoruz v.b birçok şey. Bu sadece sportif branşlarla alakalı da değil, ülkenin tüm diğer organlarında da bu sorunlar mevcut. Birey olarak durup düşündüğüm zaman bu ortamın oluşumundaki suçlu ve suçluları aradığımda ise bunun aslında ben olduğumu farkediyorum. Bunu yaparken aslında farkında mıyım ? değil miyim ? sorusunu kendime sorduğum zaman , gerçek şu ki bunun fakında olduğumu da gayet iyi biliyorum. Peki insan bile bile bu yanlış ve hatalı davranışları neden ? ve niçin yapar?. Aslında sanırım esas sorunumda buradan kaynaklanıyor . Kendi egolarımı tatmin etmek uğruna , önce kendime sonra çevreme ve en sonunda da ülkeme zarar veriyorum. Nasıl olsa ortam böyle ben mi değiştirecem bu ortamı ? diyerek kendimce çözüm yolu bulmuşum. Tüm bu olumsuzlukların içerisinde ise DTB-TOL maçı biraz bu sorunları unutmamızı ve aslında tribünleri dolduran bireylerin güzel şeyler yapılınca verecekleri tepkinin yansımasıyıdı. DTB-TOL maçına gelecek olursam, Doğan Türk Birliği ve Türk Ocağı Limasol kulüblerini altyapılarına yapmış oldukları katkılar nedeni ile kutlamak gerekir. Sahada yer alan futbolcularının çoğunuğunun alt yapılarından olması, tribünlerin de dolmasına en büyük etkenlerdendir diye düşünüyorum. Başta hocaları olmak üzere, tüm futbolcuların müthiş derecede disiplinli ve özveri içerisinde müsabakayı tamamlamaları , sporculuk ruhları , sportmence davranışları ve centilmenlik gösterileri ise, izlenmeye değerdi. Bu vesile ile de tüm kulüperimizin alt yapılarında bulunan ve bulundukları koşullar ne olursa olsun spor yapmaya çalışan gençlerimizi ve de onlara bu konuda yardımcı olmaya çalışan yönetici ve hocalarımızı da kutluyorum. Hepimiz birşeyleri halledebileceğimiz gerçeği ile yaşar ve konulara bu açıdan yaklaşırsak ülkemizdeki birçok konuyu halladeceğimize inanıyorum. Başka yerlerde harcadığımız enerjimizi kendimize ve çevremize harcayarak ülkemizin gelişimine neler katacağımızı farkettiğimiz gün, bu önce bizim, sonra da ülkemiz gelişiminin başlangıcı olacaktır.
