Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Cenevre’de gerçekleştirilecek 5+1 gayri resmi toplantı öncesinde “Barış Ateşi” etkinliklerine Mağusa ve Lefke’de devam etti.
Mağusa’da düzenlenen “Barış Ateşi” etkinliğinde konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, pandemi döneminde olduğumuz için bedenlerimiz arasındaki mesafeleri açmamız gerekirken, yüreklerin arasındaki mesafeleri ise kapattıkça kapatmak gerektiğini ve tek yürek olarak, umudu sıcak tutmamız gerektiğini söyledi. Barış ateşlerini çok yaktıklarını söyleyen Erhürman, bu ateşleri yakarken, gençlerin bu ülkeden göç etmemelerini istediklerini ve hâlâ bunu istediklerini, gençlerin köklerini bu topraklara salıp, geleceklerini bu topraklarda kurmalarını istediklerini ve hâlâ bunu istediklerini söyledi.
“Bu ülkeye çözüm ve barış gelsin”
Erhürman, barış ateşlerini yakarken, özgürlük, demokrasi, eşitlik, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti istediklerini de vurguladı. Hepsinden daha fazla, artık geleceğimizi öngörebilmemizi istediklerini söyleyen Erhürman, “Bu ülkeye çözüm gelsin, bu ülkeye barış gelsin istedik” dedi. CTP’nin 50 yıllık birikiminden bilgilerini süzdüklerini söyleyen CTP Genel Başkanı Erhürman, bu ülkeye çözümün ve barışın nasıl geleceğini, hem bildiklerini, hem anlattıklarını, maceralar peşinde koşmadıklarını vurguladı. Bu ülkede çözümün formülünün, siyasi eşitlik temelinde, iki toplumlu, iki bölgeli federasyon olduğunu söyleyen Erhürman, çözümün adının federasyon olduğunu vurguladı. Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis’in çıkıp ‘Ben BM Güvenlik Konseyi kararlarının çerçevesi içindeyim ama siyasi eşitliği de kabul etmem’ dediğini söyleyen Erhürman, öyle seçenek belirlemekle olmadığını, siyasi eşitliği de, çözümü de, barışı da kabul etmeleri gerektiğini söyledi.
“Vardık, varız, var olacağız”
Cumhurbaşkanı Tatar’ın çıkıp, yeni bir şey söyleyeceğini iddia ederek, ‘İki devletli, egemen eşitliğe dayalı bir çözüm istiyorum’ dediğine vurgu yapan Erhürman, “Sayın Tatar, 50 senedir dinlediğimiz hikayeyi söylüyor ve ‘Çözümsüzlük, çözümdür’ diyor. Biz çözümü istiyoruz, çözümü de, federasyonu da yapacağız” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın hem iki devletliliği savunup, hem de Güney’deki hidrokarbon yataklarına ortak olmak istediğini söyleyen Erhürman, “Bizim kafamız net. Lefkoşa’da bizim, Girne’de bizim, Baf’ta bizim, Larnaka’da bizim. Her yerde hakkımız var, hepsini paylaşmaya hazırız. Nerede doğmuş olursa olsun, bu topraklarda geleceğini kuran her Kıbrıslı Türk Baf’ta da söz hakkı sahibidir, Girne’de de söz hakkı sahibidir. Hidrokarbonda da hak sahibidir. Çünkü biz Kıbrıslıyız” dedi. En karanlık olduğunu zannettiğimiz anda bile, doğru yerden bakarsak ışığı göreceğimizi söyleyen Erhürman, umudun yüreklerimizde yaşattığımız umutlar olduğunu vurguladı ve “Vardık, varız, var olacağız” dedi.
Sorakın: “Tatar, ayrılıkçıı politikalarla ülkeyi bölmeye çalışıyor”
Lefke’de yakılan ‘Barış Ateşi’ etkinliğinin açılışında konuşan CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, toplumsal muhalefet dendiğinde ilk aklına gelen yerin Lefke ilçesi olduğunu söyledi. 11 Kasım 2002 tarihini çok iyi hatırladığını söyleyen Sorakın, Annan Planı’nın sunulduğu tarihin ardından 13 Kasım’da Doğancı’da ‘Barış Ateşi’ni yaktıklarını vurguladı. O günlerde temel hedefin çözüm ve çözümle birlikte Avrupa Birliği olduğunu söyleyen Sorakın, 2004’te referanduma gidildiğini, ancak tek evetle amaçlarına ulaşamadıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar’ın ayrılıkçı politikasıyla ülkeyi bölmeye çalıştığını söyleyen Sorakın, Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Tatar’a toprak, mülkiyet ve hidrokarbon gibi sorunları, nasıl çözeceklerini sorduklarını, ancak cevap alamadıklarını söyledi. Taksim tezinin 65 yıl öncesinin bir tezi olduğunu söyleyen Sorakın, bu tez ile birlikte geldiğimiz halin ortada olduğunu vurguladı.
“İki devletli çözüm Kıbrıs Türk halkının yok olması demektir”
İki devletli çözümün bugün elimizde bulundurduğumuz kazanımların ortadan kalkması olduğunu söyleyen Sorakın, “İki devletli çözüm, sınır kapılarının sürekli kapanması, AB tarafından yapılan yardımların, bir daha başlamamak üzere kapanması, Yeşil Hat Tüzüğü’nün, Mali Yardım Tüzüğü’nün işlememesi, Kıbrıs Türk halkının varlığıyla ve kimliğiyle yok olması demektir” dedi.
Candan: “Halkın bu hükümete bir yıl daha müsamaha gösterecek hali kalmamıştır”
Lefke’de düzenlenen ‘Barış Ateşi’ etkinliğinde konuşan Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Candan da konuşmasında geçtiğimiz günlerde yargı sistemimize bir darbe yapılmak istendiğini, bunun karşısında da Kıbrıs Türk halkının hep birlikte buna karşı durduğunu söyledi. Meclis’te yasamaya darbe yapılmak istendiğini de söyleyen Candan, “Azınlık Hükümeti ömrünü uzatabilmek için, her yolu deniyor” dedi. Hükümet programında Ekim ayında bir erken seçim yapılacağı sözünün verildiğini söyleyen Candan, bu sözden cayılmaya çalışıldığının altını çizdi ve “Halkın bir yıl daha bu Azınlık Hükümeti’ne müsamaha gösterecek hali kalmamıştır” dedi.
Nekipzade “CTP 50 yıl önce de federal çözümün yanındaydı, bugün de”
CTP Lefke İlçesi Başkanı Vehit Nekipzade de konuşmasında, Cenevre’de 27-29 Nisan tarihlerinde düzenlenecek olan 5+1 gayri resmi toplantısı öncesinde federal çözüme vurgu yapmak adına ‘Barış Ateşi’ni yaktıklarını söyledi. CTP’nin 1970 yılında 15 yürekli insanın BEY yönetimine karşı çıkarak kurdukları bir parti olduğunu söyleyen Nekipzade, CTP’nin kurulurken ana sloganlarının “Çalışana sosyal güvence, bütçe Meclis’e ve Kıbrıs sorununa federal çözüm” olduğunu söyledi ve “CTP 50 yıl önce de federal çözümün yanındaydı, bugün de federal çözümün yanındadır” dedi.