Girne’nin tarihi mahallelerinden Türk Mahallesi’nin sembol isimlerinden biri olan Ferhat Çakır, bölgenin en eski kasaplarından…
Kentin yıllar içinde değişimine tanıklık yapan Çakır, “Bu Girne benim Girnem değildir” diyor…
Girne’nin Yaşayan Hafızaları’nın bu ayki konuğu, kentin tanınmış siması Ferhat Çakır…
1955 yılında Girne’de doğan Çakır, şehrin ve mahallenin zaman içinde geçirdiği değişimlere tanıklık ederek, eski günlerdeki Girne’yi anlattı.
Çakır, ailesinin nesiller boyu devam eden hayvancılık ve kasaplık geleneğini devralarak 60 yaşına kadar bu mesleği icra etti.
Müşterileriyle kurduğu sağlam ilişkiler sayesinde, Girne’nin tanınan ve sevilen simalarından biri haline geldi.
Çakır, aile mesleğini devam ettirirken şehrin ve mahallenin hızla değişen yüzüne tanıklık etti…
Kentin gençlik yıllarında köy gibi bir yer olduğunu söyleyen Çakır, o dönem nüfusu 4-5 bin kişi olan şehirde herkesin kendi işini yaptığını anlatıyor…
Çakır, 63 olayları sonrasında şehir dinamiklerinin değişmesiyle birlikte Girne’nin eski dokusunun kaybolduğunu ifade ediyor…
Türk mahallesindeki bakımsızlığa işaret eden Çakır, birçok mülk sahibinin tamirat için yeterli kaynağa sahip olmadığını anlatıyor…
Çakır, gençlik yıllarında Girne’deki eğlence anlayışının basit ama keyifli olduğunu; gündüzleri okul, geceleri ise açık hava sineması gibi etkinliklerle zaman geçirdiklerini söylüyor.
Çakır, “Eskiden Girne limanında bir bira içmek lükstü. Liman şimdi bize yabancıdır. Eskiden herkes birbirini tanırdı şimdi kimse birbirine selam bile veremiyor” diyor.
BU GİRNE BENİM GİRNEM DEĞİLDİR
Girne’nin geçmişine duyduğu özlemin yanı sıra, şehrin bugünkü durumu karşısında duyduğu hayal kırıklığını ifade eden Çakır, “Bu Girne benim Girnem değildir” diyerek, zamanla değişen şehir ve toplum dinamikleriyle başa çıkmanın zorluklarına vurgu yapıyor.
Girne’nin kaybolan dokusunu özlemle anlatan Çakır, gelecek nesillere köklerini ve şehirlerinin değerini anlatma konusundaki sorumluluğunu, üzerine düşen bir görev olarak ifade ediyor…