KıbrısManşetÖzel HaberToplumYaşam

“Bu Kültürü Yaşatmaya Çalışıyoruz”

Geleneksel tatların kaybolmaya yüz tuttuğu bu dönemde, Osman Hilmi Okalpli'nin tezgahı, eski zamanların lezzetlerini ve kültürünü yaşatmayı başaran nadir adreslerden biri olarak dikkat çekiyor..

Özel Haber: Zerrin Yapıcıoğulları

Geleneksel tatların kaybolmaya yüz tuttuğu bu dönemde, Osman Hilmi Okalpli’nin tezgahı, eski zamanların lezzetlerini ve kültürünü yaşatmayı başaran nadir adreslerden biri olarak dikkat çekiyor..

Okalpli, Girne’nin kalbinde, Telefon Dairesi’nin hemen yanında 15 yıldır Kıbrıs’ın unutulmaya yüz tutmuş tatlı kültürünü yaşatıyor. Yıllardır aynı tezgahta özenle hazırlanan Kıbrıs’ın geleneksel tatlarını korumak için büyük bir özveriyle çalışıyor.

Girneli Yaşayan Hafızalar bu ay Osman Hilmi Okalpli’yi konuk ediyor…

1958 yılında Limasol’da doğan Osman Hilmi Okalpli, 1974’te Girne’ye taşındıktan sonra vatani görevini tamamlamak üzere askere gitti. Askerlikten sonra çeşitli işlerde çalıştı, ancak son 15 yıldır muhallebi yaparak geçimini sağlıyor. Okalpli “Eğer emekli maaşım yeterli olsaydı, Avrupa’daki gibi yılda iki ülke gezerdim” diyor.

“BU KÜLTÜRÜ YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Her hafta pazartesiden perşembeye kadar tezgahını açan Okalpli, sabah 8.30’da işbaşı yapıp öğleden sonra 1’de kapatıyor. Sıcak hava nedeniyle 1’den sonra evine dönüyor. “Girne’de çok yabancı insan var ve bu lezzeti bilmeyenler çok. Bu tat, 100-150 yıllık Kıbrıs’a özgü bir muhallebi kültürü. Biz de bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz” diyor.

“ÇOCUKLAR BU TATLARI BİLMİYOR”

Osman Hilmi Okalpli, Kıbrıs’taki tatlı kültürünün yaşatılmasında büyük bir rol üstleniyor. Son yıllarda, çocukların genellikle kutu mamalarıyla beslenmesinden ve annelerin evde muhallebi yapmayı tercih etmemesinden yakınıyor. “Yeni doğan çocuklar 15-16 yaşına kadar hep kutu mamalarıyla beslenirler. Anneleri bu tür muhallebiler yapmazlar, bu yüzden çocuklar bu tatlara alışamadı” diyor. Bu durumun, geleneksel tatların genç nesil tarafından bilinmemesine yol açtığını belirtiyor. Okalpli, genellikle müşterilerinin 40-70 yaş arası olduğunu ve genç nesilden yalnızca %20’sinin bu lezzetleri bildiğini vurguluyor.

“EŞİM HAZIRLIYOR BEN SATIYORUM”

Okalpli, işini kendi isteğiyle kurduğunu ve başkasının yanında çalışmayı tercih etmediğini belirtiyor. Eşi tatlıları hazırlıyor; çeşitler arasında jelli, sütlü ve meyveli muhallebiler bulunuyor. Kış aylarında ise hellimli, pilavuna, bulgur köftesi ve Limasol tatlısı yapıyor. Müşterilerinin %80’i sürekli olanlardan oluşuyor ve hijyen konusuna büyük önem veriyor.

“Ürünlerim kapalı paketlerde olup hijyenik bir şekilde sunuluyor. Maalesef memlekette temizliğe pek değer verilmiyor. Hijyenli ürünler yerine kötü malzeme kullanılan ürünler tercih ediliyor” diyor.

“BAŞKA YERDE DAHA GÜZELİ VARSA BU ARABAYI YAKARIM”

Fiyatlarının kahve fiyatına eşdeğer olduğunu belirten Okalpli, turistlerin de ilgisini çektiğini ve bazen Google üzerinden bulup tezgahına gelenlerin olduğunu ifade ediyor. Kıbrıs’ta muhallebi kültürünün daha çok Lefkoşa’da yaygın olduğunu belirten Okalpli, eski Kıbrıs muhallebisini yaşatmaya kararlı olduğunu söylüyor. “Bu kültürü yaşatmak, bizim mirasımız. Başka yerde daha güzeli varsa bu arabayı yakarım” diyor.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu