Öz denetim, kişinin zaman ve değişen koşullar altında kendi hedefine yönelik faaliyetlerde yön gösterebilme kapasitesi olarak ifade edilebilir. Bir diğer değişle kişinin davranışlarını, duygularını ve arzularını kontrol edip, düzenleyebilme becerisidir. Kişinin hedeflere ulaşabilmesi, olumsuz sonuçlar doğuracak dürtü ve duygulardan kaçınabilmesi için gereklidir. Öz denetimi gelişmiş olan bir birey kendi fikirlerini, davranışlarını ve bunların sonucunun ne olacağını iç gözlem sayesinde belirleyebilir.
Öz denetim, çocukluk döneminde başlayıp, ergenlik dönemine kadar gelişmeye devam eder. Öz denetim gelişiminde biyoloyi, sosyal ve çevrsel faktörler kritik bir rol oynamaktadır. Özellikle, ilk üç yaşta çocuklar davranışların sonuçlarını düşünmekte ve davranışları sonuçlara göre düzenlemekte zorlanabilirler. Bu yaş grubundaki çocuklar ancak dışarıdan gelen uyarılar (bakım veren kişiler) ve/veya kendi deneyimleri ile davranışlarını düzenleyebilirler. Örneğin, yanan bir mumu eli ile söndürmeye veya dokanmaya çalışan bir çocuk, canı acıdığı için bir sonraki deneyiminde yanan bir muma dokunmak istemez. Bu doğal seyreden bir öğrenme sürecidir. Çocuk kendi deneyimiyle, yanan mumun canını yaktığını öğrenmiştir ve artık deneyimle öğrendiği bilgiyi hayata geçirir ve sıcak bir maddeye artık dokunmaz, kendini korur.
Bir diğer öğrenme çeşidi çocuğa bakım veren kişi tarafından uygulanır ve bunun amacı çocuğu dış tehlikelerden korumaktır.Bu davranış biçiminde çeşitli uyarılar ile çocuğun zarar göreceği eylemleri yapmaması gerektiğini öğretir. Örnek olarak, yanan muma dokunmaya çalışan çocuğa ‘cıs’ diyerek engel olmaya çalışılmasıdır.
Öz denetim becerilerini kazanamayan çocuklar, istediği şeylerin hemen alınmasını ve gerçekleşmesini bekleme, sınırlara ve kurallara uymama, sorumluluk almaktan kaçınma davranışı gösterebilirler. Dürtü kontrolü olmayan çocuk, sonuçta zarar görse de aynı yanlış davranışları defalarca tekrarlayabilir.
Öz denetim ve kontrol nasıl kazandırılır?
Çocuklar, öz denetimlerini ve becerilerini bakım veren kişilerden ve daha sonra öğretmenlerinden kazanırlar. Bu nedenle aile çocuk ilişkisi öz denetim ve beceri kazanım konusunda kritik bir önem taşımaktadır. Araştırmalara göre, olumlu aile stratejileri (ör., yönlendirme) çocuklarda daha iyi deneyim kazanılması ile ilişkili olduğunu ve olumsuz ebeveyn stratejileri (ör., zorlayıcı davranış) çocuklarda sınırlı öz düzenleme ile ilişkisi olduğu bulunmuştur (Karreman et al.,2006; Valcan et al., 2017).
İlkokul çağına gelmiş bir çocuk o güne kadar hiçbir sorumluluk almamışsa, yapması gereken sorumlulukları onun yerine başkaları yapmışsa çocuğun öz denetim becerisi de gelişmemiş denilebilir. Çoğu zaman kontrolcü ebeveyn tutumları olarak gördüğümüz bu davranışlar, çocuğun yerine oyuncaklarını toplamak, yemek tabağını veya bardağını yerine kaldırmasına izin vermeden onun yerine kaldırmak öz denetim davranışın gelişimini engel olabilmektedir. Bu nedenle öz denetim becerisi gelişiminde dikkat edilmesi gereken stratejiler bulunmaktadır.
Peki çocuklarda öz denetim becerisinin gelişimi için neler yapılabilir?