ManşetÖzel HaberYaşam

“Doğan Aşığı Bir Ailenin Çocuğuydum”

Girneli Yaşayan Hafızalar köşemizde bu kez, hayatını Doğan Türk Birliği Spor Kulübüne adamış Şener Özdevrim’i ağırlıyoruz.

Özel Haber: Zerrin Yapıcıoğulları

Doğan Türk Birliğine Adanmış Bir Hayat: Şener Özdevrim…

Girneli Yaşayan Hafızalar köşemizde bu kez, hayatını Doğan Türk Birliği Spor Kulübüne adamış Şener Özdevrim’i ağırlıyoruz.

“DOĞAN AŞIĞI BİR AİLENİN ÇOCUĞUYDUM”

Girne Belediyesinden emekli olan ve 43 yıldır Doğan Türk Birliğinde antrenörlük yapan Özdevrim, futbol sevgisinin Limasol’da başladığını ve 1982 yılından bu yana genç futbolcular yetiştirmek için verdiği mücadeleyi bizlerle paylaştı.

Kıbrıs’ta futbolun geçmişten bugüne gelişimini, yeni kuşaklarla yaşadığı farklılıkları ve futbolculara verdiği önemli mesajları anlatan Özdevrim, Doğan Türk Birliğine duyduğu bağlılığı şöyle özetliyor: “Doğan sevdalısı, Doğan aşığı bir ailenin çocuğuydum.”

Şener Özdevrim’in futbol tutkusu, ailesinin Doğan Türk Birliği sevgisiyle Limasol’da başlamış. 1974’te Girne’ye göç ettikten sonra kulüpte lisans çıkararak futbola başlayan Özdevrim, bu süreçte İngiltere’ye gittiği dönemde yaşadığı deneyimlerden etkilenmiş. İngiltere’nin Cambridge şehrinde, yüzlerce çocuğun futbol eğitimi aldığını gördüğü o anları şöyle anlatıyor: “Bir okul bahçesinde 8 ile 12 yaş arası yüzlerce çocuğun antrenman yaptığını gördüğümde kendi kendime dedim ki Kıbrıs’a döndüğümde, Doğan Türk Birliğinde çocukları antrenmana başlatacağım.” 1982 yılında Turan Paşa’nın teklifiyle Doğan Türk Birliği altyapısında çalışmaya başlayan Özdevrim, 43 yıldır kulüpte görev alıyor.

“ESKİDEN KALİTE DAHA YÜKSEKTİ”

Özdevrim, geçmiş yıllardaki imkanların sınırlı olmasına rağmen futbol kalitesinin bugünkü kadar düşük olmadığını belirtiyor. Özellikle KKTC’nin tanınmamasının genç yeteneklerin önünü kestiğini düşünen Özdevrim, günümüzde aidiyet duygusunun da azaldığını ifade ediyor: “Çocukların önlerinde bir hedef yok. Geçmişte aidiyet duygusu vardı; şu anda bu yok.”

Yeni nesil antrenörlerin daha araştırmacı olduğunu ifade eden Özdevrim, bilimselliğin önemli olduğunu ancak ülke gerçeklerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor: “Bilimsellik güzel bir şey ama ayırt edemedikleri ülke gerçekleri… Bu da futbolumuza olumsuz etki yapıyor.”

“BEN HALA DAHA KENDİME GİRNELİ DİYEMEDİM”

Girne’ye savaş yıllarında gelmesine rağmen, kendini hala Girneli hissetmediğini söyleyen Özdevrim, doğup büyüdüğü Limasol’un hasretini çekiyor: “Ben hala daha kendime Girneli diyemedim. Bana diyebilirler git o zaman Limasol’da yaşa. Ben gidip yaşarım ama 50 yıl önceki Limasol’u isterim.”

“AİLELER ÇOCUKLARINI RAHAT BIRAKMALI”

Son olarak genç futbolculara ve ailelerine mesaj veren Özdevrim, ailelerin çocukları üzerindeki baskısının olumsuz etki yarattığını belirtiyor: “Aileler çocuklarını getirirken Messi olmasını bekliyor ya da çocuklarının Messi olduklarına inanıyorlar. Çocukları rahat bıraksınlar. Spor disiplin ister, süreçtir, sabırdır.”

“ÇOCUKLARIMIZ DÜNYAYA AÇILSIN İSTİYORUM”

Ülkemizdeki futbolcuların dünya arenasına açılmasını isteyen Özdevrim, ülkenin tanınmamasının gençlerin önünde büyük bir engel olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Ülkemizdeki çocukların tümünün bireysel değil, takım olarak dünyaya açılmasını istiyorum.”

Benzer Haberler

Başa dön tuşu