ManşetTurizm

Erken Rezervasyon vs. Enflasyon

Erken rezervasyon, tüm dünyada uygulanan ve ülkemizde de son yıllarda oldukça ilgi gören turizm ve seyahat acenteleri tarafından kullanılan ve hem turizm sektöründe yer alan işletmelere hem de ziyaretçilere pek çok avantaj sunan bir pazarlama yöntemidir.

Erken rezervasyon, tüm dünyada uygulanan ve ülkemizde de son yıllarda oldukça ilgi gören turizm ve seyahat acenteleri tarafından kullanılan ve hem turizm sektöründe yer alan işletmelere hem de ziyaretçilere pek çok avantaj sunan bir pazarlama yöntemidir.

Bu yöntem bir ülkeden başka bir ülkeye ziyaret etme amacında olan turistlerin aylar öncesinden konaklama tercihlerine bağlı olarak hizmet satın alarak konaklayacakları otellerde yer ayırmaları anlamına gelir. Kimi zaman seyahat acentelerinin hazırladığı full paket tercih edilse de, kimi zaman konaklama ile alakalı, araç kiralama, toplu taşıma vb. ulaşım çeşitleri için bilet alımı; kültür, sanat ve eğlence faaliyetleri (Disney Land gibi) için kısım kısım satın alınan erken rezervasyon örnekleri ziyaretçilere indirimli fiyat veya ayrıcalık tanıma (Booking.com uyguladığı Genius guest, havayolu şirketlerince uygulanan düşük tarifeli uçuşlar vb.) anlamında çeşitli imkanlar sunmaktadır. Ziyaretçiler bu fırsatlardan yararlanmak adına Tatilbudur, ETS, ülkemizde NTL, DMG vb. sitelere hatta otelleri fiyat ve diğer seçenekler üzerinde karşılaştıran Trivago gibi sitelerden, Pegasus, Türk Hava Yolları, FLY Kıbrıs gibi havayolu şirketlerine yine uygun fiyat arama konusunda bu şirketleri kendi içerisinde kıyaslamaya alan easyJet gibi uygulamalara kadar çeşitli online hizmetlerden de yararlanabilir. TripAdvisor, Holidaycheck gibi yorum sitelerinin de yabancı misafirlerin tercihleri üzerindeki etkisi de azımsanamaz.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi erken rezervasyon oteller için doluluk oranlarını artırma anlamında çok güçlü bir araçtır. 2024 yılının dünya genelinde Covid-19 sonrası en yüksek uluslararası seyahat rakamlarına ulaşılacak yıl olacağı ciddi bir öngörüdür. Fakat ülkemiz adına pek de iç açıcı olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Bu aylarda zaten ‘ölü sezon’ kavramına yenik düşüp veya doluluk oranındaki düşüşü fırsat bilip tamamen veya belli alanlarda tadilata giren onlarca otel olduğunu biliyor olmak bile, bir turizmci olarak beni riskler adına korkutmaya yetiyor. Geçen hafta 2023 yılını kişisel sosyal medya hesabında değerlendiren, yıllardır hem turizm sektöründe yönetici hem de eğitim sektöründe akademisyen olarak hizmet veren Uğur Kıroğlu kardeşimin, erken rezervasyon sayısındaki ciddi düşüşün tedirgin edici boyutta olduğu görüşüne üzülerek katılmaktayım.

Erken rezervasyon ile enflasyon kavramlarını birbirine nasıl bağlayacağım konusunda devreye ‘belirsizlik’ kavramı da girmektedir. Bu belirsizliklerin temel sebebi ekonomideki mal ve hizmet ücretlerinin sürekli olarak artış göstermesi ve bu artışlardaki dengesizliktir. Enflasyonu turizm alanından örneklendirilerek açıklamak gerekirse, genel olarak tüm ürün ve konaklama, yiyecek-içecek veya ulaşımdaki hizmet fiyatlarının sürekli olarak yükselmesi, hayat pahalılığının ise kazanılan maaşların fiyat artışlarına oranla geride kalması anlamını taşır. Enflasyon altında, artan fiyatlar ve değer kaybeden TL gibi sebeplerden dolayı ezilen halk, hayat pahalılığı üzerine maaşlara zam istemekte hükümet de bu talebi yerine getirerek bir kısır döngü (bkz. Sn. Dimağ Çağıner’in konu ile ilgili sosyal medya paylaşımı) oluşturmaktadır. Turizm işletmeleri pazarda küçülmek zorunda kalıp, rekabetçiliğini yitirmeden önce erken rezervasyon gibi satış yöntemleri ile acilen kendilerini bulmaları için Turizm Bakanlığı tarafından dijital pazarlama yöntemleri ile mutlaka desteklenmelidir. Şu an Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren birçok tesis maalesef ki kendi pazarlama aksiyonlarını kendi başlarına belirleyip, bütçeleri yettiğince reklama çıkmaktadırlar. Bu yöntem üzülerek görüyorum ki ne tesis için ne de destinasyon pazarlanması anlamında ciddi bir avantaj yaratmamaktadır. Güney Kıbrıs Rum kesimi, Turizm Bakanlığı direkt olarak Avrupalı tur operatörlerine verdiği teşvikler ile havayolu şirketinden otelcisine, otelcisinden restoran ve hediyelik eşyacısına kadar ciddi bir pazar ve avantaj yaratmaktadır.

Altını çizdiğim ve bütün turizm paydaşlarının da artık yüksek sesle dile getirmeye başladığı bu konular için ilgili bakanlıklarımız acilen aksiyon almalıdır. İnternet çağındayız. İnternet üzerinden yapılan her aktivitenin etki – tepki süresi gerçekten hayranlık uyandırıyor iken, bu avantajı da kaybetmeyelim. Booking.com gibi sitelerde ‘Genius Guest’ profili gibi profillere, pek çok farklı online acente üzerinden ulaşılabilir ve bu kişilerin sürekli misafir olması yolunda çalışılabilir. Erken rezervasyon, daha planlı ve risksiz son dakika rezervasyonları (önerilmese de), farklı oda tiplerine göre fiyat belirleme olayı, kredi kartı bilgileri olmadan rezervasyon ve diğer ücretsiz hizmetler misafirlerin dikkatini çekmekte ve artan ziyaretçi sayısıyla otellerde enflasyon oranı azalacaktır. Yönetmek için turizm sektöründe bulunan insanlara daha düzgün bir eğitim verilebilir. Profesyonelleşme bu bağlamda çok önemlidir. Bilmeyenin bilmediği konularda geri durması ve gelişen teknoloji karşısında kendisini sürekli olarak geliştirmesi, doğru kişilerin doğru noktalarda değerlendirilmesi gerekliliği turizmi yönetenlere düşen en önemli görevdir. Turizm ürünlerimizi belirleme ve bu ürünlerin Emitt İstanbul, ITB Berlin ve AITF Bakü gibi turizm fuarlarında tanıtımını sağlamak, online görünürlük ve öne çıkma çalışmaları, Türkiye ve Rum kesimi başta olmak üzere pazarda yer edinme, hali hazırda bulunan yurt dışı bağlarımıza yeni pazarlar ekleme gibi sadece göstermelik değil etkin stratejik hamleler yapmalıyız.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu