İç Mimari ve Dekorasyonda Renklerin Önemi
İç mimari ve dekorasyonda çok önemli bir konu olan renklerden bahsetmek istiyorum. Renklerin mekanlarda kişiler üzerinde psikolojik etkileri, renkler mekanlarda kullanılırken nelere dikkat edilmeli, renk geçişleri neye göre belirlenir, gelin bunlara bir göz atalım.
Mekanlarda renkleri kullanırken öncelikli olarak bir mekanın metrekaresi ve aldığı doğal gün ışığı miktarı çok önemlidir. Mekan yüksekliği, ayrıca belirleyici ana unsurdur. Kişisel olarak beğenilen, tercih edilen renklerin mekana uygun olması demek, görsel konforun elde edilmesi anlamına gelir. Sevdiğiniz herhangi bir renk mekan matematiğine uygun değilse sonuç sizi mutlu etmeyecektir. Bu yüzden iç mimari ve dekorasyonda kullanılan renklerin hem psikolojik etkilerini hem de mekan konforu algısını tamamlaması için son derece dikkat edilmesi gerekir.
Küçük mekanlarda özellikle renklerin etkisini ortaya çıkaracak en önemli vurgu ışıktır. Aldığı doğal gün ışığı ile beraber uygulanacak yapay ışık şekli ve rengi, renkleri doğru kullanma açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu tarz mekanlarda kullanılan zemin kaplama rengi, duvar rengi ve tavan rengi belirleyici unsurlardır. Koyu renk zemin kaplamaları özellikle tercih edilmemelidir. Geometrik formuna, dokusuna dikkat etmek yine bir o kadar önemlidir. Küçük mekanlarda kullanacağınız mimari dili, mobilya, aksesuar ve stil, tarzlardan ziyade, renkler belirler. Bu yüzden kullanılacak renklerin ne olduğu diğer konuların kendini iyi ifade edebilmesi için önemelidir.
Mekanın hangi amaca uygun kullanıldığı, renkleri belirlemek için önemli bir kriterdir. Yatak odası ve salonda kullanılacak renk skalası birbirinden farklıdır. Kişilerin sevdiği vazgeçemediği bazı renkler vardır ve çevresini söz konusu renklerle
çevirmek en doğal hakkıdır.
Örneğin; yatak odasında aşırı sıcak bir ortam yaratacak renkler, dikkati her an canlı tutacaklarından pek tavsiye edilmez. Diğer odalarda soğuk bir etki yaratacak açık mavi, yeşil, gri, hatta leylak rengi yatak odalarında rahatça kullanılır. Yatak odasındaki renklerin ve uyumun, dinlendirici olması gerekmektedir. Göz bütün odada, perdelere, duvarlardan aydınlatmaya rahatça hiçbir çağrışım olmadan dolaşabilmelidir. Bir fon rengi seçilip bu rengi tekrarlayacak çerçeve, abajur gibi objelerle daha belirgin olması sağlanabilir. Tavandan yansıtılan endirekt ve başucu aydınlatması kullanılabilir.
Sıcak güneş ışıkları güneş batarken ya da doğarken odaya girdiklerinde bütün renkler
daha parlak, daha canlı görünür. Tersine, zayıf ışıklar da her şeyi öldürür, sönükleştirir. Bu
noktada yine evin ve odanın baktığı yön önem kazanır. Kırmızı; hareket ve canlılık vererek kişiyi çalışmaya yöneltir. Bu yatak odasında böyle bir renk kullanılacaksa başka renklerle
hafifletilmelidir. Sarı, sıcaklık ve mutluluk duygusu uyandırır. Yatak odası için en uygun renklerden biri de dinlendirici özelliği ile yeşildir. Hoş bir serinlik etkisi yapmasının yanı sıra, odada doğanın bir parçası gibi durur. Açık mavi; soğuk renkler arasında yer alır, dinlendirici, sakinleştiricidir. Ayrıca odayı daha büyük gösterir. Bu arada söz konusu renklerin, çok
parlak tonlarda seçilirse uzun sürede yorucu olabileceklerini unutmamak
gerekir. Yeşil, biraz griyle karıştırılırsa son derece dinlendiricidir; yalnız çok
büyük yatak odalarına soğuk bir hava verir.
Beyaz; bütün mobilyaları daha iyi gösterir. Ayrıca çok büyük olmayan ve
pek ışık alamayan bir yatak odası, duvarları ve tavanı beyaza boyandığında daha büyük görünür. Her yanı bembeyaz yapmak istenmiyorsa yeri duvardan duvara uçuk mavi bir halıyla kaplayıp tavanda aynı rengi tekrarlamak mümkündür. Odaya giren ışığın yanı sıra ışığın üstüne çarpıp yansıdığı yüzey de çok önemlidir. Aynı sıcaklıkta iki yüzeyden biri parlak, diğeri mat ise parlak olan ışığı yansıtır, mat olan ise
yok eder. Bu nedenle yatak odasının aydınlatmasında elden geldiğince pencereden sızan gün ışığı taklit edilmektedir. Bu durumda, seçilen eşya her zaman istendiği gibi görünür, istenen etkiyi yapar.
Yatak odası gibi dinlenme, uyuma, kitap okuma gibi eylemlerin gerçekleştirildiği mekânlar için rahatlık, sükûnet, dinlenme, yatıştırma,yumuşatma ve sakinleştirme etkileri olan mavi, turkuvaz, morun açık tonları, açık yeşil renkler seçilebilir.
Çalışma odası ve toplantı salonu gibi çalışma eyleminin yapıldığı bu mekânlar için gücü temsil eden, yoğunlaşma ve otorite sağlayan, rahat ve tepkisiz hissettiren mor ve açık tonları, siyah ve tezat renkleri, kahverengi ve lacivert ile tek yönden gelen ışık ve ayarlanabilir hareketli masa lambaları kullanılabilir.
Oturma odası ve salon gibi oturma, dinlenme ve televizyon izleme eylemlerinin yapıldığı bu mekânlar için gözü dinlendirmesi, huzur vermesi, stres atmayı sağlaması nedeniyle açık mavi, beyaz, açık ve doğal renkler ile sıcak renkli lambalar, endirekt ve bölgesel aydınlatma sistemleri kullanılabilir.
Mutfak yemek pişirme, depolama, yiyecek hazırlama ve servis gibi eylemleri gerçekleştirildiği bu mekânlar için doğayı çağrıştıran, güven ve huzur veren, bitecek bir zamanı temsil eden yeşil, sarı ve tonları ile sıcak ışık renkleri, tezgâh ve dolaplar için de özel aydınlatma düzenekleri seçilebilir.
Koridor ve giriş, bekleme, geçiş ve oturma eylemlerinin yapıldığı bu mekânlar için kendine güven duygularını harekete geçiren, huzur veren gül rengi, şeftali, mor ve açık tonları, canlı ve sıcak renkler ile yarı şeffaf aplikler, geniş açılı armatürler kullanılabilir.
Çalışma, eğlence, yemek yeme, servis, toplantı ve sergi gibi eylemlerin yapıldığı çok amaçlı mekânlar için sıcak, davet edici bir atmosfer, canlılık ve güven veren turuncu, kırmızı, yeşil-kırmızı, turkuaz ve sıcak renkler, kontrolle değişebilen aydınlatma sistemi tercih edilir.
Çocuk odası, diskotek ve restoranlarda dikkati ayakta tutan, enerji, hareket ve canlılık veren, kan dolaşımını hızlandıran turuncu, kırmızı, sarı ve yeşilin tonları ile tavandan yansıtılan endirekt aydınlatma, renkli ve özel aydınlatma sistemleri kullanılabilir.