Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, Mare Monte Plajı’yla ilgili Bakanlar Kurulu’nun “peşkeş kararını” Yüksek İdare Mahkemesi’ne (YİM) taşıyan Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataser’e destek belirtti ve hükümete “Sermayeyle nasıl bir kirli ilişki bağınız var?” diye sordu
Parti adına yazılı açıklama yapan Atlı, ülkede ne kadar doğal güzellik, yerli kurum ve Kıbrıs Türk halkının kendi sermayesi ve emeğiyle oluşturulmuş yapı varsa UBP-DP-YDP atama hükümeti tarafından peşkeş çekildiğine vurgu yaparak, Başkan Fırat Ataser’in “Mare Monte Plajı” konusundaki mücadelesine destek verdiklerini belirtti.
Yıllar önce 49 yıllığına 350 dönüm arazisi ile birlikte “yatırım yapılacak” vaadiyle Net Holding’e (Merit Otelleri) kiralanan Mare Monte Otel’e tek bir çivi çakılmadığı ve tek kuruş kira ödemesi yapılmadığını hatırlatan Mine Atlı, kiralama işlemi sonrası Net Holding görevlilerinin, otel arazisinin plajında bulunan belediyeye ait kafenin boşaltılması için burada görev yapanları tehdit ettiği haberlerini de hala unutmadıklarını söyledi.
“SERMAYEYLE NASIL BİR KİRLİ İLİŞKİ BAĞINIZ VAR?”
Atlı açıklamasında; Net Holding’in, yıllar önce otel arazisinin içinde bulunan plajın kendisine ait olduğu gerekçesiyle, plajı halka kapatma çabasının da bölge halkı ve belediyenin tepkisi sonucu engellendiğine işaret etti.
Mine Atlı, yıllar önce dahi 7 milyon sterlin olduğu söylenen toplam kira borçlarının, şimdi “ayda bin sterlin” olarak ödenerek, Net Holding’le 30 yıllığına yeniden kiralama yapılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararının, peşkeşe yasal kılıf çalışması olduğunu vurguladı ve hükümete “Sermayeyle nasıl bir kirli ilişki bağınız var?” diye sordu
Atlı, “Konuyu YİM’e taşıyan Başkan Fırat Ataser’in ve bölge halkının yanındayız. Kıbrıs Türk toplumunun tüm kazanımlarının, gerek yandaş gerekse yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi hastalığının altında yatan sebepleri de bu halk anlıyor, biliyor. Hali hazırda otellerin gasp ettiği plajlarını kurtarmaya çalışan, kendine ait denizlere ulaşmak için mücadele veren Kıbrıs Türk toplumunun bir değerinin daha keyfe keder birilerine teslim edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
