Akdeniz’in yıldızı Girne gelecek aylarda karnaval havasında mükemmel organizasyonlara ev sahipliği yapacak…
Yaklaşan Kyrenia Fest24 (içerisinde yer alan Zeytinlik, Ayorgi, Ozanköy, muhtarları Tuğçe Ören eşliğinde ilk festivalini gerçekleştirme planları yapan Türk Mahallesi festivalleri yanı sıra, birçok ünlüyü seyirciyle buluşturacak konserleri ile), Maraton gibi etkinlikler yanında Amfitiyatro ve Ramadan Cemil Meydanı’nda gerçekleştirilen konser ve özel gün etkinlikleri, Oda Tiyatrosunun gerçekleştirdiği (hatta Türkiye’de bile sahne alacak Shakespeare’in Hayaleti gibi) başarılı oyunlar, ayrıca belli periyotlarda düzenlenen ‘Uluslararası Bellapais Müzik Festivali’ gibi sanatsal aktiviteler ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatacak gibi..
Turizm Bakanlığının organize ettiği, belediyenin de parçası olduğu güzel bir etkinliğe imza atıldı, ‘Girne Turizm Şöleni’… Bu şölen göstermiştir ki, İngilizce hali ile çok kültürlülük anlamına gelen multikültürel bir şehir haline gelen Girne, karnavalı bile kaldırabilir. Ziya Rızkı caddesindeki kortej yürüyüşünde siyasiler, uluslararası ziyaretçiler, birkaç okul, folklor dansları ile alakalı derneklerin yanı sıra halkın katılımı ile renkli görüntüler ortaya çıkmıştı.
Aklıma Antalya’da düzenlenen Kaleiçi Old Town Festivali geldi. Yurt dışından gelen 26 ülkeden 40 belediye ve buna bağlı olarak yürüyüş gerçekleştiren yüzlerce misafir ziyaretçinin yanında binlerce vatandaşın Ziya Rızkı Caddesinden aşağıya doğru yürüyüp Antik Liman’a doğru indiğini hayal ettim. Dünyanın her yerinden milyonlarca insanın katılım gösterdiği Rio Karnavalı, Oktoberfest gibi kâğıt üzerinde birkaç gün görünen etkinlikler ülkelerin aylık konaklama rakamlarına ciddi şekilde etki etmektedir. Etki bununla kalmamakta milyarlarca dolarlık gelirler elde edilmektedir. KKTC gibi direk uçuşun olmadığı bir ülkede bu yazdıklarım şimdilik hayal olabilir fakat bahsi geçen hiçbir ülkeden sahip olduğumuz tarihi değerler ve doğal güzellikler bakımından eksik olmadığımızı söylemek isterim. Aksine Akdeniz’in sıcak gülümsemesi (ki nesli tükeniyor) ile ziyaretçileri kucaklayan, turizmin kumara bağlı gece hayatı dışına çıkması gerektiğini savunan ve alternatiflerle ziyaretçi sayısını artırmak isteyen (örneğin 3S: Deniz, Kum, Güneş) ciddi sayıda insan var. En azından paylaşımlarında yer alan görüşleri o şekilde…
Bununla birlikte geçen aylarda paylaştığım gibi Girne’yi baştan aşağı yürüyerek gezme fikri her geçen gün daha çekici bir hale gelmektedir. Düzenlenen plajları (Antis ve Kervansaray) ve burada yapılan etkinlikler, Kordonboyunda yapılan çalışmalar ve bakanlık tarafından yenilenen Antik Liman bölgesini ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı her geçen gün artmaktadır. Yurt dışı ziyaretlerinde yaptığımız gibi bol bol yürümek, mapten (veya #visitncy, Go to Kyrenia gibi uygulama veya kanallardan) takip ederek turistik noktalara veya eğlence olan mekanlara yönelmek gibi hareketlerin artacağı görüşündeyim. Yazımın başında belirttiğim gibi Haziran ayı itibari ile canlanacak turizm faaliyetlerinin yıl sonuna kadar devam edeceği görüşündeyim.
Kuzey Kıbrıs gibi yıl boyu güneşli, yağmur yağdığı günlerde bile birkaç saat sonra yabancı turistlerin denize veya havuza girdiği bir ülkede özellikle bu tip zamanların değerlendirilmesi ve parçası olunması gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece belli devlet kurumlarının çabası ile olmaz, özellikle turizm acenteleri, oteller, eğlence mekanları, bar- kafe ve restoranların içerisinde yer aldığı özel sektör bu gibi etkinlikleri takip ederek ülkeyi ziyaret edecek turistlere çekici fırsatlar sunmalıdır.
