Küçücük Bir Topçuk
Küçük bir topçuk… Küçücük oyuncağımız; neşemiz arkadaşlarımızla bir araya gelme sebebimizdi. Şimdi tüm dünyada Futbol Şampiyonası, Futbol Endüstrisi, UEFA Futbol Turnuvaları, Futbol Taraftarları gibi birçok kavramlar oluştu. Kulüp bütçelerinde, transferlerde milyarlar konuşuluyor. İnsan ilişkilerini geliştiriyor, yönlendiriyor ve iyi kullanıldığında ülke barışlarına katkılar yapacak bir araç oluyor ve reklam piyasasının ilk tercihi oluyor.
Fakat ülkemizde kısa günün karı olarak düşünülen spor politikaları sayesinde birkaç kulüp dışındaki tüm kulüpler maddi olarak zor durumdadır ve bir hastanın solunum cihazına bağlı olduğu gibi hayatta tutulmaktadırlar. Buna bağlı olarakta ülke futbolunun sağlıklı bir yapıya kavuşması ve gelişmesi için, eğitim, eğitim ve her alanda eğitim gerekmektedir. Tekrardan görev alan ve ülke futbolumuza tekrardan yön verecek olan Sn. Hasan Sertoğlu başkanımızın, federasyonumuzun ve futbolumuzun içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, orta ve uzun vadeli her kulübün onayladığı genel bir gelişim programı yapması gerekmektedir. Çünkü kulüplerimizin mali başarısı ile sportif başarısı da birlikte yürütülmelidir ki, uzun vadede ülke futbolumuz gelişim gösterebilsin. Biri öksürürse diğeri zatürre olur. Fakat biz kendimizi rahatlığa, imkânlarımızı kullanmamaya, herhangi bir sisteme göre hayatımızı planlamaya odaklı değiliz. Böyle olunca da futbolun olmazsa olmazı centilmenlik, spor ahlakı ve nezaket kurallarından uzaklaşarak gelecek nesillerimize zarar vermekteyiz.
Futbolla ilgili her büyük organizasyon olduğunda favorim turnuva takımı olarak gördüğüm Almanya ilkler arasında yer almıştır. Almanya, Fransa maçını seyrederken bu iki ülkenin son 20 yıldaki gelişimleri ve başarıları geldi aklıma. Fransa’da 1998’de düzenlenen Dünya Kupası çeyrek finalinde Hırvatistan’a elenen Almanya, 3-0’lık yenilgiden sonra yaşlı kadrosu ve sistemiyle ciddi eleştirilerin odak noktası olmuştu. 2000 yılındaki Avrupa şampiyonasında ise Almanya futbol olarak sonun sonunu yaşamıştı. Bu süreç sonrası Almanya Futbol Federasyonu, başta Bundesliga takımları olmak üzere, ülkedeki tüm kulüplerle görüşerek gelecek planlarını oluşturdu. Bu planlama sonucunda ise çok ciddi kararlar alınarak gelecek inşa edildi. Federasyon özerk çalışan altyapı komisyonunu kurma kararı aldı. Federasyon futbol akademileri kurulmasını teşvik ederek, mevcut üye tüm kulüplerinin de bunu yapmasını ayrıca kulüplerin altyapı sistemlerini kurması istemiş, bu yapılanmayı yapmayan kulüpleri ise çok katı kurallar sonucu liglerden uzaklaştırmıştır. Liglerde yer almak isteyen kulüplerin tesislerini de denetleyen federasyon, her kulüpten ışıklandırılmış çim saha, fitness salonu, masaj salonu vb. tesislerde isteyerek gelişim sürecini sürdürmüştür. Kurulan altyapılarda görevlendirilecek antrenörlerin ise sadece bu alanda görev almaları sağlandı. Öncelikle Bundesliga takımlarına getirilen bu zorunluluklar 4 yıl sonra tüm ülke genelinde uygulanarak 2021 sürecine kadar birçok başarının gelmesine vesile oldu. Tabi bir dönem sponsor desteğinin sıkıntıları da Bundesliga kulüplerinin finansal olarak ciddi sarsıntı geçirmelerine sebep oldu. Buda kulüplerin, pahalı yabancı yıldızlar yerine kendi genç oyuncularına daha fazla şans vermelerine zorunluluk getirdi. Bu zorunluluk finansal olarak kulüplerin toparlanmasını ve futbolcu yaş ortalamasının aşağılara inmesine sebep oldu. Federasyon Alman Milli Takımı ve Dortmund’un futbolcusu Matthias Sammer’i altyapı koordinatörü olarak görevlendirerek, ülke genelinde 18 yaş altı gençleri keşfederek Alman futboluna kazandırması için görevlendirdi ve Alman futbolunun kaderi değişti.
Alman futbolunu ne zaman yakalarız bilmem fakat yöneticilerimiz ismi için değil oynadığı futbol değerinde genç futbolcular transfer etmeli, takımın ve ülke futbolunun kalkınması yolunda yabancı transferleri yapılmalı, birilerini beklemeden kendi plan ve programları yaparak geleceği hazırlamalıdırlar. Yoksa taşıma su ile değirmen, dönmez.
Hayatımızdaki sağlığa, eğitime ve bilginin değerine paha biçemeyiz.