Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili adayı Aslı Murat, 23 Ocak Erken Genel Seçimlerinde Güzelyurt’tan aday oldu. Murat, milletvekilli adayı olmaya sürecinin 3 yıldır ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal yıkımın kendisini daha da sorumluluk almaya itmesinin başlamasıyla karar verdiğini söyledi.
Milletvekili adayı Aslı Murat, 1985 tarihinde Tekirdağ’da doğdu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde üniversite eğitimi aldı. Murat, 2018 yılından beri Kıbrıs Türk Barolar Birliği Konsey Üyeliğini ve konsey kararı sonucu oluşturulan İnsan Hakları Komitesi Başkanlığı’nı yürütmekte.
Milletvekili adayı Aslı Murat ile yaptığımız görüşmede bizlere toplumsal hareketler, meslek örgütü olan Kıbrıs Türk Barolar Birliği içinde ortaya koyduğu pratik ve çalışmalar, sorunların tespit edilip öneri geliştirmek ve onlar için girişimde bulunmasına alan yarattığını belirtti. Murat, Meclisin tüm bunları somut manada gerçekleştirmek, çözüm önerilerini birebir yasalaştırma imkânı elde etmenin önemi, bu süreçte kendisi için itici güç olduğunu aktardı. Murat, sadece mevzuat anlamında değil, toplumsal – kültürel ve inanca dayalı değerlerimizin, yargı bağımsızlığımızın, hukuka dayalı yönetim şeklimizin ve en önemli siyasi irademizin geçmişten çok daha derin bir şekilde müdahaleye uğraması, Kıbrıslı Türk toplumunu iyice yokluğa sürüklediğini belirtirken hepimizi adanın kuzey yarısının içine kapatıp ve iyice yalnızlaştırıldığımızı söyledi. Murat aktif siyasetin sesimizin daha gür çıkmasına zemin yaratacağını belirtirken karanlığı dağıtmada güçlendirici olacağını düşündüğünü söyleyerek bu sürece adım atma kararı aldığını belirtti.
“Kıbrıs Sorunundaki Savrulma, Bizi Adeta Fanusun İçine Hapsetti”
Milletvekili adayı Aslı Murat, ülkemizin içerisinde bulunduğu durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Okullar çocukların başına yıkılıyor, adanın kuzeyinde insanlar ilaç bulmakta zorlanıyor. En temel insan hakları, özellikle eğitim, sağlık alanlarında yaşanan yıkıntıyı çözecek bir siyasi irade hükümet eden partilerde mevcut değil. Keza Kıbrıs Sorunundaki savrulma, bizi adeta fanusun içine hapsetti”
“Bu Hükümet Kara Para Aklanmasına Yönelik Kanun Hükmünde Kararname Bile Çıkardı”
Murat, yöneticilerin yokluğunda, adeta herkesin kendi başının çaresine bakmaya terk edildiğini ve dünyadan koparılıp iyice içimize kapatılıp yalnızlaştırıldığımız bir noktaya geldiğimizi söylerken hükümet partileri kendi iç hesaplaşmaları ile 1 buçuk senedir herkesi oyaladıklarını aktardı.
Murat, “Aldıkları kararları uygulayamadılar çünkü topluma rağmen adım atmaya çalıştılar. Ekonomik çöküntüyle paralel olarak toplumsal sorunlar, şiddet de iyice derinleşti. Düşünsenize, bu hükümet kara para aklanmasına yönelik kanun hükmünde kararname bile çıkardı. İnsanların alım gücünü yükselmesine yardımcı olacak hayat pahalılığını durdurmaya çalıştı ve CTP’nin mahkemeye yaptığı başvurular sayesinde engellendi” dedi
“Elini Emekçinin Cebine Atan Siyasi Zihniyetten Hesap Sorulması Gerekiyor”
Murat, mevcut hükümetin yerel üretimi iyice iflas etme noktasına getirdiklerini ve devletin kendi sunduğu verilere göre % 30 genç işsizlik ve göç dalgaları başladığını aktardı. Murat, Kıbrıslı Türklerin memleketin en derinine inen kökleri yerinden sökülmek istendiğini, şu anki tabloda, kendi toplumunu düşünmekten ziyade kendi çıkarı doğrultusunda hareket eden bir yapı var olduğunu söyledi. 23 Ocak’ta bunun değiştirilmesi ve elini emekçinin cebine atan siyasi zihniyetten hesap sorulması gerektiğini de aktardı.
Murat, tüm bahsedilen sorunların çözülebilmesi için CTP’nin hazırladığı manifesto ile yol haritasını kamuoyu ile paylaşıldığını aktardı. Murat sorunların çözümü için bahsettiği öneriler şu şekilde aktardı: “Ekonomik çözüm ağırlıklı çalışmada; dövize endeksli para birimine geçişten – üretim ve yurtdışına sertifikalı mal satışının teşvik edilmesine (özellikle Avrupa pazarları), vergilendirme sisteminin adil ve uygulanabilir olmasından – kayıt dışılığın önüne geçilmesine, genç işsizliği önleyecek ve yeni iş imkânları yaratacak eğitim planlamasından – teşvik politikalarına, ada ülkesi olmanın getirdiği avantajla büyük oteller yanında eko turizmin yapılmasına yönelik alternatif turizm olanaklarına, kamuda sürekliliği ve kaliteli hizmeti sağlamak amacıyla 3’lü kararname ile teknik müdür atamak yerine liyakata dayalı sistemin kurulmasına kadar daha birçok konuda siyasi irade de çözüm önerileri de hazırdır.”
“Yıllar İçerisinde Sağlam Bir Temel İnşa Ettim”
Murat, gerek mesleğin de gerekse bugüne kadar sivil toplum örgütlerinde – meslek örgütünde ve kolektif çatılar altında zaten sosyal haklar, demokrasi ve barış mücadeleleri yürüttüğünü söyledi.
Murat, avukatlığa paralel olarak, çocuklar – mülteciler – polis karakollarında veya cezaevindeki koşullar, şiddete maruz kalan kadınlara özellikle adli yardım (ücretsiz hukuki destek) sunma vb. gibi alanlarda çalıştığını söyledi. Meclisteki yasa çalışmalarına teknik destek sağladığını da belirten Murat bu doğrultuda, ilerde yapacağı çalışmalar içinde yıllar içerisinde sağlam bir temel inşa ettiğini aktardı.
“Asgari Ücretin Belirlenme Şeklinin Tamamen Değiştirilmesi Gerekiyor”
Asgari ücretin belirlenme şeklinin tamamen değiştirilmesi gerektiğini aktaran Murat, bu durumun bir kurulun insafına bırakılmaması gerektiğini belirtti. Ek olarak özel sektör çalışanlarının sendikalaşması ve hakları için örgütlenmesi de güvenceye kavuşturulması gerektiğini de söyledi.
Murat: “Çocuk Suçlular Yasası” Toptan Değiştirilip Modern Kurallarla Yeniden Düzenlenmeli
Suça sürüklenen çocuklara dair var olan “Çocuk Suçlular Yasası” toptan değiştirilip modern kurallarla yeniden düzenlenmesi gerektiğini aktaran Murat, vatandaşlık yasası tadil edilmeli, özellikle istisnai vatandaşlığın siyasi rant malzemesi olmaktan çıkarılması için yasadan çıkarılması gerektiğini aktardı.
Murat, “Buna paralel olarak ülkemizde yatırım yapmak, çalışma, oturum izni almak isteyen kişilere yönelik, vatandaşlık şartı aramayan iyileştirici yasal kazanımlar sağlanabilir. Gece kulüpleri yasasının ciddi şekilde değiştirilmeye hatta yeniden yazılmaya ihtiyacı vardır. Buna paralel olarak sadece o mekânlarda değil, inşaat – ev içi emek gibi sektörlerde çalıştırılan kişileri insan ticareti alanında koruyucu yasal ve kurumsal mekanizmalar kurulmalıdır. TOCED derhal teşkilatlandırılmalıdır. Borçlara dönük keyfi ve kat be kat artan faiz uygulamalarının önüne geçmek için vakit kaybetmeden bir faiz yasası hazırlanmalı ve yasalaşmalıdır” dedi.
Milletvekili adayı Aslı Murat gerçekleştirmek istediği projelerini şu şekilde tarafımıza aktardı:
“Son zamanlarda yerel üretimin ve kooperatifleşmenin önemi, özel sektör çalışanlarının insani koşullarda çalıştırılmaları ve sendikalaşmaları, kamudaki istikrarın sağlanması (siyasi atama müdürlüklerin kaldırılması – uzmanlaşma), iş yaşamındaki ayrımcılığın önüne geçilmesi ve gittikçe derinleşen yoksulluğa dönük alternatif ekonomik çözüm önerileri üzerine de yasal önerilerin geliştirilmesi üzerine çalışıyorum. Bu gibi alanlarda gerçekleştirmeyi hedeflediğim projeler var”
“CTP Geçmişte Olduğu Gibi Güçlü Bir Şekilde Çalışmaya Devam Edecek”
Murat, en temel sorunumuz olan Kıbrıs çıkmazında da, uluslararası hukuk tarafından kabul edilen kriterler olan federasyona dayalı barışın kurulması için de CTP’nin geçmişte olduğu gibi güçlü bir şekilde çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Murat, “Her ne kadar CB Ersin Tatar şu anki duruşu ile bizi dünyadan koparıyor olsa da, güçlü bir Meclis yapısı ile toplumun federal barışa olan inancı yeniden kanıtlanmış olacaktır” dedi.
Somut Çözüm Önerileri İle Bizi Yeniden Ayağa Kaldıracak Siyasi İrade CTP’de Vardır
Murat, toplumun her şeyin farkında olduğunu belirtirken, ülkenin getirildiği noktada yaşanan güvensizliği yıkmak için bu topraklara daha da fazla sarılmak gerektiğini aktardı. Daha fazla dayanışma ve daha fazla üretim ile güzel günler getirileceğini söyleyen Murat, ülkede var olan belirsizlik beraberinde umutsuzluğu ve güvensizliği de getirdiğini belirtti. Murat, bu noktada 23 Ocak seçimleri önemli ve kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu söyledi. Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt milletvekili adayı Aslı Murat, “Yorulmuş ve siyasete olan kredimiz tükenmiş olabilir. Yine de inat etmeli ve Kıbrıslı Türk toplumunu dünyadan koparıp yalnızlaştıran, daha da yoksullaştıran, siyasi iradesine – toplumsal değerlerine – hukuk sistemine yapılan saldırılara seyirci kalanlardan hesap sormak gereklidir. Somut çözüm önerileri ile bizi yeniden ayağa kaldıracak siyasi irade Cumhuriyetçi Türk Partisi’nde vardır” dedi.