KıbrısManşetToplumTurizm

Olası bir 3. Dünya Savaşı ve Turizme Olumsuz Etkileri

Özellikle içinde olduğumuz bu günlerde ticaret savaşları maalesef yerini gerçek savaşlara bırakmaya başlamıştır. Ekonomik belirsizlikler yüzünden ülkeler arasında yükselen gerilim, yerini fiziki savaşlara bırakmaktadır.

Özellikle içinde olduğumuz bu günlerde ticaret savaşları maalesef yerini gerçek savaşlara bırakmaya başlamıştır. Ekonomik belirsizlikler yüzünden ülkeler arasında yükselen gerilim, yerini fiziki savaşlara bırakmaktadır.

İkinci yılına girmek üzere olan Rusya – Ukrayna savaşı zaten yeterince endişe verici olup şu ana kadar yüzbinlerce insanın ölmesine sebep olmuştur. Ekim ayının ilk haftası ile başlayan Hamas’ın İsrail’e gerçekleştirdiği saldırı ve İsrail’in Filistin’li sivillere gerçekleştirdiği saldırılar maalesef III. Dünya savaşına davetiye çıkarır niteliktedir. İsrail’in Filistin’e uyguladığı baskı yıllardır devam etmektedir.

Fakat Filistin kanadındaki hareketlenme tıpkı Ukrayna örneğindeki gibi dış güçlerin bu ülkelerin kaderine etkisini göstermektedir. Özellikle başta güçlü devletlerden ABD’nin bir tarafta, Rusya, Çin ve İran’ın öteki tarafta cephe alması endişe vericidir. Türkiye’nin bu aşamada izleyeceği yol ülkemiz açısından da kritiktir. Zira olası bir III. Dünya Savaşı ve turizme etkileri oldukça ciddi, belli aşamada geri dönülmez ve geniş kapsamlı olabilir. III. Dünya Savaşı, dünya genelinde büyük bir çatışma ve belirsizlik dönemini işaret eder, bu nedenle turizm sektöründe aşağıda açıklanarak örneklerle desteklenen bir dizi olumsuz etki yaratabilir.

Bu etkilerin başında başka ülkelere seyahat etme niyetinde olan insanların ‘güvenlik endişeleri’ gelebilir. Covid-19 Pandemisinin turizm sektöründe açtığı yaralar yeni yeni kapanmaya başlamışken, DTÖ tarafından 2020 yılında paylaşılmış istatistikleri burada konuyla bağ kurmak adına tekrar paylaşmak isterim. Güvenlik ve sağlık endişelerinin en can alıcı sebepler olarak karşımıza çıktığı Covid-19 pandemisi yaşanmadan hemen bir yıl önce çok fazla ülke rekor sayıda ziyaretçiye ulaşmış ve toplam rakam tüm zamanların en çok uluslararası ziyaret sayısına ulaşılmıştı. Bir buçuk milyarlık turist rakamı, 2020 yılında yerini -74%’lik bir düşüşle dünya çapında 381 milyon turiste bırakmıştı. 2022’de bu rakam bir önceki yıla göre kabaca iki katına çıkmış olmasına ve bu önemli yıllık artışa rağmen, ulaşılan turist sayısı 2019’a göre hâlâ yüzde 34 daha düşüktü ve toplam 969 milyon civarındaydı.

Pandemiden ziyade, diğer ülkeleri ziyaret etme niyetinde olan insanlar terör tehditleri, havaalanları, oteller ve turistik bölgeler gibi turizm alanlarına yönelik alanlarda ciddi güvenlik endişesi duyacaklardır. Bu endişe sadece ziyaretçi kanadından değil, turizm işletmeleri tarafından da duyulacaktır. Bu da seyahatlerde kısıtlamalar doğuracağı gibi ciddi bir düşüşe sebebiyet verecektir. Çünkü şavaş dönemlerinde, ülkeler sık sık seyahat kısıtlamaları uygular; vize gereksinimleri artabilir ve seyahat izinleri sıkılaştırılabilir. Bu da, turistlerin seyahat etmelerini zorlaştırabilir ve seyahat maliyetlerini artırabilir.

Bununla birlikte savaşlar genellikle ekonomik belirsizliği tetikler. Devalüasyon, enflasyon ve işsizlik gibi ekonomik sorunlar turistlerin harcamalarını azaltabilir. Turizm sektörü, bu ekonomik belirsizlikten olumsuz etkilenebilir. Savaşın taraflarından biri olan bir ülke, uluslararası toplumda olumsuz bir imaja sahip olabilir. Bu, o ülkeye olan turist ilgisini azaltabilir. Ayrıca, diğer ülkelerde yaşayan insanlar tarafından, o ülkeye yönelik seyahat boykotları ve kampanyalar dahi görülebilir. Turistik bölgeler, tesisler ve ulaşım yolları savaşın doğrudan etkisi altına girebilir. Bu da turistlerin o bölgelere erişimini ve konfor ihtiyaçlarını sınırlayabilir. Savaş zamanlarında insanlar sık sık tatillerini ertelemeyi tercih ederler. Bu zamanlarda, turistlerin başka ülkeleri ziyaret etme taleplerinde bir azalma görülebilir ve seyahat endüstrisi ciddi bir darbe alabilir.

Olası bir savaş durumunda, turizm işletmeleri savaş nedeniyle ciddi gelir kaybı yaşayabilir ve bazıları Covid-19 pandemisinde olduğu gibi iflas etme noktasına gelebilir. Bu da işsizlik oranlarını artırabilir. Kısacası, olası bir III. Dünya Savaşı’nın etkileri oldukça karmaşık olacaktır ve her ülkenin durumu farklı olabilir. Kısa vadece, birkaç ülkenin elde ettiğini sandığı zaferler uzun vadede özellikle turizm sektörünü ciddi şekilde etkileyecek ve seyahat endüstrisi için zorlu bir dönem yaratacaktır.

Bu nedenle savaştan etkilenme durumunda olan ülkelerin, seyahat planlarını oluştururken ve turizm işi yürütürken, uluslararası olayları ve güvenlik durumunu dikkate almaları çok önemlidir. Umarım, negatif örneklerle dolu olan ve dünyanın bugün gelinen noktada gerçekleri olan bu yazıda yazdıklarım hiçbir zaman gerçekleşmez. Masum siviller artık savaşlardan etkilenmez ve özellikle hiçbir günahı olmayan bebekler öldürülmez. Nazım Hikmet’in ‘Kız Çocuğu’ isimli şiirinden alıntı yaparak yazımı sonlandırmak ve “Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler” dileğinde bulunmak isterim..

Benzer Haberler

Başa dön tuşu