Osman Kavala’ya hükümeti kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Gezi Parkı davasında hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan Osman Kavala’nın yargılandığı davada nihai karar açıklandı.
Mahkeme, Osman Kavala’ya hükümeti kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, casusluk suçlamasından beraat ve casusluk suçlamasından tahliyesine karar verdi.
Mücella Yapıcı ile diğer sanırklar ise 18 yıl hapis cezası aldı.
Gezi Parkı davasında toplamda 17 sanık yargılandı. Kavala, duruşmaya SEGBİS bağlantısı ile katıldı.
İnsan hakları örgütleri, Kavala’nın çürük kanıtlarla yargılandığını savunuyor. Kavala davası, uluslararası alanda da yakından izleniyor.
Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Kavala’nın haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle serbest bırakılmasını isteyen kararlarına uymadığı için Türkiye’ye “ihlal” davası açmıştı.
Gezi eylemlerini finanse etmekle suçlanan 64 yaşındaki Kavala, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındığınmış ve o günden beridir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Kavala ve diğer sanıklar haklarındaki tüm suçlamaları reddediyor.
Kavala, cuma günü yaptığı son savunmasında suçlamaları bir kez daha reddederek “Ömrümün 4,5 yılını hapiste geçirmem benim için telafisi mümkün olmayan bir kayıptır. ” demişti.
Kavala ilk olarak Şubat 2020’de kendisini 2013 Gezi Parkı protestolarıyla ilişkilendiren suçlamalardan beraat etmişti.
Taraftarlar serbest bırakılmasını beklerken Kavala, kendisini 2016 darbe girişimiyle ilişkilendiren yeni suçlamalarla yeniden tutuklandı. Verilen beraat kararı daha sonra bozuldu ve dava, darbe girişimi davasıyla birleştirildi.
Kavala’nın devam eden tutukluluğu, Türkiye ile ABD, Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere 10 Batılı ülke arasında diplomatik bir krize yol açmıştı.
Kavala’yı milyarder ABD’li iş insanı George Soros’un “Türkiye şubesi” olmakla suçlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KavalaI’nın serbest bırakılmasını isteyen Batılı elçileri de sınır dışı etmekle tehdit etmişti.
Öte yandan 47 üyeli Avrupa Konseyi’nin başlattığı ihlal süreci, Türkiye’nin oy hakkı veya Konsey üyeliğinin askıya alınmasıyla sonuçlanabilir.