Düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize sistemik bir iskelet hastalığı olarak tanımlanmıştır.
Birincil osteoporozda altta yatan bir hastalık olmazken ikincil osteoporozda sebep olan birçok hastalık olabilir.
Tip 1 osteoporoz; 50-75 yaş arasında olan kadınlarda görülür, tip 2 osteoporoz; 70 yaş ve üzerinde görülür.
İkincil osteoporoz endokrin nedenler, gastrointestinal nedenler, romatoid artrit , artmış protein tüketimi, kalsiyum eksikliği, ilaç kullanımı, immobilizasyon gibi sebeplerden dolayı gelişir.
Kemik dokusunda yaşlanmayla birlikte bazı değişiklikler oluşur. 45 yaşından sonra ve kadınlar da menopoz sonrası östrojen seviyesinin azalmasıyla kemik mineral yoğunluğunda azalmalar başlar.
Vücut yaşlandıkça, kemik gücünün ve esnekliğinin bir kısmını kaybederek daha kolay kırılır hale gelir. Kırıklar denge bozukluğu sonucunda düşme sonrası görülebildiği gibi günlük aktiviteler sırasında düşme olmaksızın da oluşabilir.
Osteoporozda en sık görülen kırıklar; el bileği, kalça ve omurga kırıklarıdır.
Risk Faktörleri nelerdir?
-Yaş > 65
-Genetik
-Düşme
-Fiziksel aktivite azlığı
-Erken menopoz
-Düşük kalsiyum alımı
-Romatoid artrit
-Alışkanlıklar (aşırı alkol kullanımı, kahve tüketimi, sigara kullanımı)
Neden egzersiz yapılmalı?
Fiziksel aktivite azlığı ve kronik inaktivite sebebiyle kemik kütlelerinde kayıplar meydana gelir. Gençlerde fiziksel aktivite ile doruk kemik kütlesi artırılabilir, premenopozal dönemde de östrojen yetersizliğine bağlı kemik kaybı egzersizle yavaşlayabilir.
Osteoporozlu hastalarda egzersizin amaçları nelerdir?
– Kemik kaybını azaltarak, kemik kütlesini artırmak
– Kas gücü ve kas kütlesini artırmak
– Denge ve koordinasyonu artırmak
– Postürün korunması ve oluşabilecek deformiteleri önlemek
– Ağrıyı azaltmak
Egzersiz programları, her zaman kişiye uygun ve günlük yaşam aktivitelerini yapabilmesini kolaylaştıran, yaşam kalitesini artıran şekilde olmalıdır.