Çocukların ve ergenlerin yüzde 50’ye yakın hiçbir semptom görülmeden enfeksiyonu atlatabileceğini kaydeden Tabipler Birliği, buna karşın CoVid-19’a yakalanmış bazı çocukların hastaneye yatırılması, yoğun bakım ünitesinde tedavi ihtiyacı veya solunum cihazında destek ihtiyaçları olabileceğini açıkladı.
Bu yüzden çocukların ve gençlerin aşılanmasının önemine vurgu yapan KT Tabipleri Birliği aşılanmanın önemi ile ilgili bir bildiri yayımladı. Yayımlanan bildiri şu şekildedir;
Pandeminin başından beri çocuklarda COVID-19 enfeksiyonlarının hafif geçirildiği yönünde veriler mevcuttur. Fakat her yaştan çocuk, bu enfeksiyona yakalanıp komplikasyonlarını yaşayabilir. Özellikle 1 yaş altı ve belirli risk faktörü olan çocuklarda ciddi hastalık riski oldukça fazladır.
Çocukların ve ergenlerin %50’ye yakın hiçbir semptom görülmeden enfeksiyonu atlatabilirler. Fakat COVID-19’a yakalanmış bazı çocukların hastaneye yatırılması, yoğun bakım ünitesinde tedavi ihtiyacı veya solunum cihazında destek ihtiyaçları olabilir. Özellikle belirli hastalığı olan çocukların ağır enfeksiyon geçirme riski yüksektir:
- 1 yaş altı
- Obezite
- Diyabet
- Astım
- Doğumsal kalp hastalığı
- Bazı genetik hastalıklar
- Sinir sistemini veya metabolizmayı etkileyen durumlar
Çocuklarda COVID-19’un belirti ve semptomları nelerdir?
COVID-19’lu çocukların hiç şikayetleri olmayabileceği gibi birçok semptomları da birlikte olabilir. Çocuklarda en sık görülen semptomlar öksürük ve ateştir.
Çocuklarda olası belirti ve semptomlar:
- Ateş
- Öksürük
- Göğüs ağrısı
- Yeni tat veya koku kaybı
- Ayaklarda ve ellerde renksiz alanlar gibi ciltte değişiklikler
- Boğaz ağrısı
- Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı veya ishal
- Titreme
- Kas ağrıları
- Aşırı yorgunluk
- Şiddetli baş ağrısı
- Burun tıkanıklığıdır.
COVID-19 semptomları,SARS-CoV2’ye maruz kaldıktan ortalama 6 gün sonra ortaya çıkar. Çocuklardaki semptomlar grip ve alerjik hastalıklarla karışabilir, doktorunuz tarafından ayırıcı tanı yapılmalıdır. Ayırmanın esas yolu çocuğa COVID-19 PCR veya antijen testinin yapılmasıdır.
Çocuklarda özellikle tanımlanan Multi Sistem İnflamatuvar Sendrom (MIS-C) kalp, akciğer, böbrek, beyin, cilt, gözler veya mide-bağırsak organları dahil olmak üzere farklı vücut bölümlerinin iltihaplanabileceği, hayati risk oluşturabilecek ciddi bir tıbbi durumdur.
Çocukta geçirilmiş COVID-19 enfeksiyonu sonrası, dirençli ateş ve karın ağrısı, kanlı gözler, ishal, baş dönmesi, deri döküntüsü veya kusma şikayetleri olursa MIS-C olasılığı nedeni ile çocuğunuzu mutlaka doktorunuza veya acil servise götürünüz.
COVID-19 enfeksiyonundan sonra görülen uzamış-COVID (long COVID) sendromu, hafif enfeksiyonlardan sonra bile ve çocuklarda da görülebilir. Uzamış COVID, kalp, beyin, akciğer, mental sağlık gibi insan vücudunun birçok bölümünü olumsuz etkilemektedir.
Görüldüğü gibi çocuklarda da maalesef COVID-19 enfeksiyonları ağır geçebilmektedir. Bu nedenle çocuklarımızı da bu enfeksiyondan korumamız hayati derecede önemlidir. Pandeminin başından beri vurgulandığı gibi;
- 2 yaş üstüne kapalı alanlarda maske takılması,
- Fiziksel mesafe kurallarına dikkat edilmesi,
- Düzenli el hijyenine dikkat edilmesi,
- Kapalı ortamların havalandırılması,
- Aşılama önemlidir.
COVİD-19’a karşı aşılar gelişmiş ülkelerde çocuklar için de onay almış ve 6 ay üstüne rutin uygulanmaktadır.
Aşılama sonrası ciddi yan etkiler oldukça nadirdir ve aşılamadan birkaç gün sonra ortaya çıkmaktadır. En sık görülen yan etkiler ateş, kas ağrısı, aşı yerinde şişlik, kızarıklıktır. Fakat en korkulan yan etki kalbin katmanlarının enfeksiyonu; miyokardit ve perikardittir. 5-11 yaş arasına ABD’de Kasım 2021’den beri uygulanmaya başlanan mRNA aşısına (Pfizer-BioNTech) bağlı miyokardit, 18.1 milyon dozda 20 olarak rapor edilmiştir. Özellikle 12-15 yaş arası erkek çocuklarda milyonda 70 vaka, 16-17 yaş arası erkek çocuklarda 105 vaka olarak bildirilmiştir. COVİD-19 geçirildiğinde ise miyokardite 100.000 vakada 11 olarak daha sık rastlanmaktadır.
FDA (Amerikan Federal İlaç Birliği), 5-11 yaş arasına çocuklarda 1/3 oranında azaltılmış dozda kullanılan mRNA aşısının 3 hafta ara ile 2 doz uygulanmasını ve 12-17 yaş arası için 3-8 hafta aralarla 2 doz uygulanmasını ve bunun özellikle ağır enfeksiyondan koruyucu olduğunu bildirmektedir. 12-18 yaş arasında 2 doz aşının COVİD-19 sonrası görülen MIS-C’ye karşı %92 oranında koruyucu olduğu açıklanmıştır.
Özellikle daha önceden 2 doz Pfizer-BioNTech aşısı olmuş12 yaş üstü çocuklara mutlaka hatırlatma dozlarının 5 ay sonra yapılması, enfeksiyon geçirmişlerse enfeksiyondan 3 ay sonra hatırlatma dozlarının uygulanması önerilmektedir.
Biliyoruz ki, bazı kişiler COVID-19 aşılarına, özellikle çocuklara uygulanmasına karşı çıkmaktadır. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, pandeminin başından beri, uluslararası geçerliliği olan bilimsel dergilerdeki makaleleri ve saygın kuruluşların önerilerini takip ederek bu süreçteki önerilerimizi ortaya koyduk. Özellikle son dönemde ülkemizde çocuklar arasında ağır COVID-19 vakalarında, yoğun bakım yatışlarında artış dikkat çekmektedir. MIS-C ve uzamış COVID maalesef ülkemiz çocuklarında da görülmektedir. Bilimin yolunda, geleceğimizin büyükleri ve geleceğimiz olan çocuklarımızı COVID-19 enfeksiyonundan korumamız, onları daha sağlıklı yetiştirmemiz gereklidir. Bunun yolu maske, mesafe, hijyen ve aşılamadan geçmektedir. Aşı kriterlerine uyan çocuklar mutlaka aşılanmalıdır.
KIBRIS TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU