Sadece Kirletiyoruz
21. Yüzyıla geldik ama malesef insanlarımız daha çevreye çöp atılmayacağının bilincine varmadı. Arabayla yolda giderken bazen öndeki arabaların sokaklara umarsızca çöpler attığına şahit oluyoruz. Yangınlar her yanı yakarken sigara izmariti attıklarını da görüyoruz. Pikniğe, plaja, ormana gittiklerinde arkalarında torbalarca çöp bıraktıklarını da görüyoruz. Gelin temizleyelim deyince belli gönüllüler hariç kimseyi bulamıyoruz, sadece kirletiyoruz. Görüyoruz, biliyoruz ama yasalarımızdan dolayı sadece çevre dairesine şikayet etmekle yetinebiliyoruz. Muhatap kişi suçu kabul etmezse mahkemelerde yıllarca sürün. Bu durum insanımızı da umarsız yapıyor malesef. Geçtiğimiz hafta Boğaz piknik alanındaki çöpler konu oldu gazetelere. Arkadaşlar keyiflerini yapıyor ama torbalarca pislik etrafa saçılıyor.
Hal böyle olunca da çevreciler, gazeteciler, bakanlık, belediyeler birbirlerine giriyorlar sosyal medyada. Halbuki herkes çöpünü atacak yer bulamayınca evine götürüp atsa sorun bitecek. Arabasında bir poşet bulundurup sokak yerine poşete atsa ve sonra da bir çöp bidonuna bıraksa yine sorun ortadan kalkacak. Neyse ki Turizm ve Çevre Bakanı Kutlu Evren ile Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü Girne Boğaz Piknik alanına el attı da en azından orası temizleniyor ama yeterli mi? Tabi ki hayır. Belediyelerin çöp doldurup Güngöre yolladığı büyük tırlar ayrı bir çevre kirliliği konusu. Onlara da yolda giderken rastlıyoruz. Üstüne bir örtü örtmekten aciz çalışanlar bütün çöpün yol boyunca çevreye uçmasına sebep oluyorlar (tabi ki işini doğru yapanları tenzih ederim). Halbuki ört üzerini yola öyle çık. Amirin örtü almıyor mu yola çıkma ve bir üst amirine şikayet et.
Bu ülkede çok zaman bir ağaç dikmeden, bir çöp toplamadan sadece söylemlerle en büyük çevreci olan siyasiler gördük. Kopyala yapıştır açıklamalarla hassasiyet belirtenler gördük. Hal böyle olunca da sadece açıklama gördük ama faaliyet görmedik. Çevre, 20 sene önce nasılsa halen daha öyle. Turizm ve Çevre Bakanı Kutlu Evren’in bu konudaki hassasiyetini ve daha önce yaptıklarını en yakından bilen birisi olarak umutluyum. Çevre örgütleri ve Çevre dairesinin projeleri ile bakanın hassasiyeti bu yoldaki birçok sorunu çözecek inancındayım. Tek isteğim ana okuldan itibaren çevre konusunun doğrudan eğitim müfredatına etkili bir biçimde girmesidir. “Ağaç yaş iken eğilir” Atasözünü artık eğitim sistemimizde uygulamalıyız. Yasalarımız gönüllü çevre polislerine de ceza yetkisi vermek için düzeltilmeli. Yasalar düzelirse gönüllüler artacaktır. Gönüllüler artarsa ülkemiz daha güzel olacaktır. Çocuklarımıza temiz ve yaşanabilir bir ülke bırakmak boynumuzun borcudur.