Seçim Değil “Geçim”
Merhaba değerli okurlar.
İkinci dalga gelmezse sağlık açısından ucuz atlattığımız bir pandemi sürecinden geçmekteyiz. Açılımlar şimdiye kadar yapıldığı gibi akıllıca yapılırsa Allah’ın da izniyle bu süreci en az sağlık kaybıyla atlatacağız.
Sağlıkta başarılı bir grafik çizerken ekonomide ayni şeyi söyleyemeyeceğim. Ekonomik sıkıntılar baş gösterdikçe sektörler de sokağa dökülmeye ve hak aramaya başladı. Haksız sayılmazlar. 111 kayıtlı hotelle en az 30.000 personeli barındıran, dolaylı yoldan ise on binlerce insana geçim olanağı sağlayan Turizm sektörü bugün batma noktasında. Esnaf batalı zaten uzun zaman oldu. Sanayici can çekişiyor. Tarım ve hayvancılık sektörü keza sonlarının ne olacağını bilemiyor. Eğitim sektörü gelecek eğitim yılında muamma, bu sektörde de iflas bayrağını çekecek olanlar olacak ciddi bir işsizlik baş gösterecektir. Yani kısaca tüm sektörlerin iyi durumda olduğu söylenemez.
Hal böyle iken yöneticilerin tek düşünmesi gereken ekonomik tedbirler olmalı. Hangi sektör nasıl ayağa kalkar bunu planlamalı. Gerekirse sektöre göre profesyonel destek almalı, profesyonel yöneticiler atamalı. Ne sektörleri ne de partileri iş bilmez insanlarla yönetemezsiniz. Bir zaman eyleme dönemeyen “liyakat çerçevesinde atama” söylemi vardı ya, hah işte o söylemin eyleme dönmesidir bu ülkenin kurtuluşu.
Millet GEÇİM derdindeyken SEÇİM derdinde memleket yönetemeyiz.
Sallanıp silkelenip kendimize gelme zamanıdır, bu memleketin kurtuluşu Cumhurbaşkanının kim olacağı değil ekonominin ne olacağıdır. Bir an önce ortak akıl ve profesyonel ellerle memleket yönetmeye başlamazsak içinde bulunduğumuz kriz, içinden çıkılamayacak bir hal alacaktır. Şahsi tavsiyem bir an önce iktidarı da muhalefeti de seçimi unutup memleket meselelerine odaklanmalıdır. Yoksa bırakın Cumhurbaşkanlığını çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir geleceğimiz de olmayacaktır. Kalın sağlıcakla