KTAMS, KAMU-SEN, KTÖS, KTOEÖS, KAMU-İŞ, TIP-İŞ, BES, KOOP-SEN, VERGİ-SEN, GÜÇ-SEN, MALİYE-SEN, HÜR-İŞ’e bağlı sendikalar, KAMU-İŞ, DAÜPER-SEN, BAY-SEN, BÜRO-İş, BASS, BASIN-SEN, DEV-İŞ, TÜRK-SEN temsilcilerinin katıldığı toplantıdan sonra yapılan açıklamaya göre, maaş kesintisi kararının Resmi Gazete’de yayımlanması halinde alınan üç maddelik karar şöyle:
“1. Kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’nde dava açacağız. 2. Ülke genelinde örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde, sivil itaatsizlik ve iş bırakma eylemi başlatacağız. 3. Sosyal adaletin sağlanması adına, özel sektör emekçilerinin de yüzde 56.76’lık HP’yi alması için mücadeleyi büyüteceğiz.”
Sendikaların değerlendirme toplantısı sonrası 20 sendika ve federasyon adına yazılı açıklama yapan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, UBP-DP-YDP hükümetinin, göreve geldiği ilk günden bu yana kurduğu sömürü ve yandaş kayırma düzeni nedeniyle meşruluğunu yitirdiğini öne sürdü.
Bengihan, dün Başbakanlığın, yasa gücünde kararname çıkartmak suretiyle net maaşı 15 bin TL’nin üzerinde olan kamu çalışanı ve emeklilerden maaş, ücret ve 13. maaşlarından nereye kullanılacağı da belli olmayan bir yüzde 20’lik bir kesinti yapılacağını açıkladığını kaydetti.
Bengihan, açıklamasında şunları ifade etti:
“Alınmaya çalışılan bu karar, faşizan ve anti-demokratik bir anlayışın ürünüdür. Ancak herkesin hatırlayacağı üzere; UBP hükümete talip olduğunda, Hayat Pahalılığı (HP) ödeneğini keseceğini, çalışanların emeğini sömüreceğini ve oluşacak HP’yi çalışanın müsaadesini almadan keseceğini söyleyerek değil, ‘İktidar bizim işimiz’ ve ‘Geleceğe Yürüyoruz’ diyerek oy istemişti. Halkın büyük kesimi de bu vaatlere güvenip oy vererek UBP’yi hükümete taşımıştı.”
Bengihan UBP’nin, hükümete gelmeden önce verdiği vaatlerle, hükümete geldikten sonra yapmaya çalıştığı anti demokratik-faşizan uygulamalar nedeniyle meşruluğunu yitirdiğini savundu.
Ülkede yıllık enflasyonun yüzde 110, ayrıca 6 aylık enflasyonun ise yüzde 56.76 çıktığına ve hayatın bu oranda pahalanmasının yanında yapılan zam yağmurlarının da ülkedeki sabit, dar ve asgari ücretli kesimin yoksullaşmasına neden olan bir süreç yarattığına dikkat çeken Bengihan, süreç boyunca hükümetin zamları engelleyici yönde hiçbir tedbir almadığını, aksine yüzde 300 kâr marjıyla satış yapan tüccarlara da denetim yapmayarak ve ceza kesmeyerek, hayatı bir o kadar daha çekilmez hale getirdiğini kaydetti.
“Vicdanı olan yöneticilerin yapabileceği bir şey değildir”
“Devletin, HP’yi 6 ayda bir kamu çalışanı ve emeklilere vermesi gerektiği, yasalarda amir hükümle düzenlenmektedir” diyen Bengihan, bunun hükümetler tarafından keyfi olarak değiştirilebilecek bir yasal zorunluluk olmadığının altını çizdi.
Bengihan sendikaların ortak görüşünü anlattığı açıklamasında, “Hükümetin, böylesine bir pahalılık sürecinden geçerken, çalışanların alım gücünü koruyucu bir unsur olan HP ödeneğinden yüzde 20 kesinti yapmaya kalkması yasaya aykırı olduğu kadar aynı zamanda büyük bir vicdansızlıktır. Vicdanı olan yöneticilerin yapabileceği bir şey değildir” ifadelerine yer verdi.
“4 bin 700 Euro maaşla akrabalar ataşe olarak atanırken…”
Bengihan şöyle devam etti:
“Bu ülkede hükümet tasarruf tedbirleri kapsamında hiçbir adım atmazken, örneğin; 3’lü kararnameyle müdür/müsteşar atamalarına, yurt dışına ve hatta TL kullanılan Türkiye’ye bile kendi akrabalarından birilerini 4 bin 700 euro maaşla idari ve mali ataşe atarken, Teşvik Yasası kapsamında dünya zenginler listesindeki üniversite patronlarından 40 yıldır vergi almazken, Kalkınma Bankası’ndan yandaşlarına 1 milyara yakın geri dönüşümü olmayan kredileri dağıtırken, Taşyapı’ya vergi muafiyeti sağlarken, Kıb-tek’i ihalesiz alımlarda yüz milyonlarca lira zarara uğratırken, yandaş ve partilileri devlete sözleşmeli adı altında istihdam ederken, kamu çalışanı ve emeklilerden rızası dışında kesinti yapılması, halk düşmanı bir zihniyetinin ürünüdür.”