Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Meclis Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.
İncirli, toplum içerisinde sık sık kullanılan ve erkek egemen kültürünü temsil eden “Adam etmek”, “Adamakıllı yapmak”, “Erkek sözü vermek”, “Sözünün eri olmak”, “Yaptığı adamlığa sığmamak”, “Adam gibi davranmak” gibi aşağılayıcı kelimelere atıfta bulundu ve “Adamlık sizde kalsın kadınlık bize yeter” ifadeleriyle sözlerine başladı.
Meclis Genel Kurulu’na hitap eden İncirli, Kıbrıslı Türk anne ve babalara seslendi, “Kız çocuklarınızı erkek çocuklarınızı cinsiyetçi değil, eşitlikçi yetiştirin. Cinsiyetçiliği hem dilimizden hem de zihinlerimizden silelim. Nesiller boyu eşitlikçi bir toplum yaratalım. Egemenlik kayıtsız şartsız erkeğin değildir” sözlerini kullandı.
“Pandemide en önde kadınlar savaştı”
Geçtiğimiz bir yılda Covid-19 pandemisinde ön cephede en çok kadınların savaştığının altını çizen İncirli, “Sağlıkta, bakım hizmetlerinde kadınların yükü çok ağırdı, hala öyle. Sağlık çalışanlarının yüzde 70’i kadınlardır. Hekimlerin yüzde 44’ü, hemşirelerin yüzde 90’ı, laboratuvar hizmetlerinin büyük çoğunluğu kadınlardı. Farkında mısınız? Virüs bulaşma daha önemlisi bulaştırma endişesi ile gece gündüz, kişisel koruyucu ekipmanlar içinde aç susuz bir yıldır çalışıyorlar” dedi.
İncirli sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bebeklerini, okul çağındaki çocuklarını, yaşlılarını evde bırakıp kapanmanın en sert olduğu günlerde hastanelere gittiler. Kreşsiz, ödülsüz, ek mesaileri bile ödenmeden. Kadın sağlık çalışanları pandeminin gerçek kahramanlarıdır. Geçtiğimiz bir yılda devlet sağlık çalışanı kadınlarımızın hiçbir ihtiyacına yönelik tek bir çalışma yürütmedi. Farkında mısınız? Bu yıl 8 Mart’ta en çok kadın sağlık çalışanlarının emeği önünde saygıyla eğiliyorum. Kadının cinsel ve doğurganlık sağlığı ve haklarını bu ülkede hala konuşamıyoruz.”
“Ne eğitim, ne de zihinleri dönüştürecek çalışmalar var”
Aile planlaması hizmetleri verilmediğini aktaran İncirli, cinsel sağlık eğitiminin de verilmediğini söyledi. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılmasında kamusal sağlık hizmetinin olmadığından yakınan İncirli, “Kadının cinsel ve doğurganlık sağlığı ve hakları için ne yasal, ne ulaşılabilir sağlık hizmeti, ne eğitim, ne de zihinleri dönüştürecek çalışmalar var. Farkında mısınız? Cinsel ve doğurganlık sağlığı başlığında bu ülkede kadınları tek başına bırakan büyük bir boşluk vardır” dedi.
