Yeni bir araştırmaya göre, gençlerin ruh sağlığı açısından sosyal medyayı kullanmak, 1990’larda televizyon izlemekten daha olmadığı görüldü.
Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, İngiltere ve ABD’deki 430 binden fazla gencin zihinsel durumunu değerlendirmek için üç büyük anketten elde edilen verileri kullandı. Sonuçlarda, yeni teknolojinin, özellikle de sosyal medyanın gençler arasında depresyon ve kaygı gibi bir dizi akıl sağlığı sorunun azalmasını sağladığı görüldü.
İngiltere’de yer alan Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, teknolojinin çocuk ve gençlerin akıl sağlığına zararlı olduğuna dair uzun süredir devam eden varsayım geçerli değil.
30 Yıl boyunca 430 bini aşkın ergen incelendi
Clinical Psychological Science adl bilimsel dergide yayımlanan çalışma kapsamında 1991 yılına kadar uzanan 3 büyük anketin sonuçları kullanıldı ve 30 yıllık süre boyunca araştırmaya İngiltere ve ABD’den 430 binden fazla ergen katıldı.
Depresyon ve duygusal sorunlar gibi ruh sağlığı göstergelerini televizyon izleme, sosyal medya kullanımı ve akıllı telefon kullanımı ile karşılaştıran araştırmacılar, incelenen otuz yıllık süre boyunca anketleri dolduranlarda televizyon ve sosyal medya kullanımı ile depresyon arasındaki ilişkide düşüş buldu. Fakat, aynı dönemde bazı ergenlerde duygusal sorunlar ve sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkide küçük bir artış olsa da araştırmacılar değişikliğin oldukça küçük olduğunu ifade etti.
Bilimsel açıdan sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığını bozduğuna dair bir kanıt yok
Bilim insanları, sosyal medya platformlarının ve akıllı cihazların ergenler için zararlı olduğuna dair yaygın olarak kullanılan argümanın mevcut veriler ve araştırmalarla doğrulanmadığını vurguladı.
Çalışmanın kıdemli yazarı Profesör Andy Przybylski, gençlerin teknoloji kullanımı ile akıl sağlığı arasındaki ilişki hakkında kesin bir sonuca varılmasının mümkün olmadığını belirterek “gençlerin teknoloji kullanımına ilişkin politika veya düzenleme yapmak için kesinlikle çok erken” ifadelerinin kullandı.
Bununla birlikte Przybylski, teknoloji sektöründen daha fazla şeffaflık çağrısında bulunarak, onları “tarafsız ve bağımsız soruşturma” için verileri araştırmacılara açmaya çağırdı.
Diğer taraftan, teknolojinin gençlerin ve çocukların ruh sağlığı üzerindeki etkisi karmaşık ve gelişmekte olan bir konu ve daha zararlı bir ilişkiye işaret eden birkaç çalışma bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), beş yaşın altındaki küçük çocuklara fiziksel aktiviteyi artırmak için bir ekranın önünde bir saatten fazla zaman geçirmemelerini tavsiye etti.
Öte yandan, gençler için, sosyal medya kullanımını intihar ve depresyondaki artışlarla ilişkilendiren çok sayıda rapor bulunuyor. Bir dizi araştırma ve ankette özellikle ergenlik çağındaki kız çocuklarının bu durumda daha fazla etkilendiğini gösteriyor.
Çalışmaya karşı çıkanlar Oxford Üniversitesi’nin, gençlerin sadece teknolojiyi kullanarak harcanan zamanı değerlendirdiğini belirterek ve teknolojiyi nasıl kullanıldığını incelemediğini savunuyor.
Kaynak: NTV Haber