Merhaba değerli okurlar,
Görünen o ki pandemi sürecinde sona doğru geliniyor. Sonu yok tabi ki ama en azından paniğin sonuna geliniyor.
Hükümet ekonomiyi yavaş yavaş açma noktasında. Rehavete kapılmadan kontrollü bir şekilde yapılması gereken de bu. Artık çarkların dönmesi, büyük yara alan ekonominin canlanması gerekmektedir. Burada asıl görev alınan tedbirlere uyması gereken halka düşmektedir.
Yurt dışında, gelmeyi bekleyen birçok Kıbrıslı Türk bulunmaktadır. Bence getirelim. Getirelim ama şartlar değişsin artık. Karantina hoteli olarak hizmet vermek isteyen hoteller karantina şartlarında turizme açılsın. Deneme olarak ilk, Kıbrıslı Türk’leri getirelim. Belirlenecek fiyatlarla hotellerde 14 gün tam pansiyon konaklasınlar. Bu saatten sonra devletin sırtından karantina olmaz. Sistemin başarılı olması halinde de diğer ülke vatandaşlarına ayni şartlarda tatil sunalım. Sevgili Cihan Erdoğan bununla ilgili güzel bir öneri atmıştı ortaya. ” karantina şartlarında gelsinler, uzun vadeli tatil yapsınlar ve bu esnada da gelen yabancılara ülkenin pandemi sürecini nasıl yendiğini ve ne kadar yaşanabilir bir ülke olduğunu anlatıp gayrimenkul pazarlayalım” demişti. Bence güzel bir düşünce. Turizmde paket charter seferlerle bunu yapabiliriz.
Ekonomik krizin etkilerini ciddi derecede hissetmeye başladık ve ilerleyen günlerde daha da kötü hissedeceğiz. Hükümet özellikle reel sektörü rahatlatıcı ve yaşayabilir önlemler almalı. Başbakanın bu konudaki “yerli üretim, yerli tüketim, yerli istihdam” sözünü sonuna kadar destekliyorum. Yerli üretimi olan ürünlerin dıştan ithal edilmesi ya yasaklanmalı ya da ciddi fonlara tabi tutulmalı. Bu yapılırken de yerli ürün fiyatları kontrol altında tutulup sürümden kazanma hedefi koyulmalı.
Hükümet kısa vadede para kaybetme pahasına hayatı ucuzlatmaya yönelik adımlar atmalı. Bazı vergi ve fonlardan vazgeçip önce reel sektörü ayağa kaldırmalı. Reel sektörün ayakta olduğu hiçbir maliye zaten batmayacaktır. Planları kısa vadeli değil uzun vadeli yapmalı, yerli üretimi artırıp istihdamı sağlamalıyız. Kazanan üretici veya esnaf vergisini vermekten kaçmaz ama borç içinde yüzen bir reel sektörden maliye olarak tek kuruş bekleyemezsiniz.
Bu yazım vesilesi ile çok sevdiğim iki büyüğüm olan Maliye ve Ekonomi Bakanlarımıza seslenmek istiyorum, kısa, orta ve uzun vadeli ekonomik planları paydaşlar ile paylaşıp kamuoyunun görüşlerine açın, sokakta, herhangi bir örgüte dahil olmayan ama ekonomik dar boğazdan çıkacak müthiş fikirleri olan insanlar mevcuttur. Unutmayın ki “Akıl Akıldan Üstündür”.
Evde kalın, güvende kalın.