ÇevreGündemKıbrısManşetÖzel HaberToplum

Vaka Üstüne Vaka Filminin Senaristi “Ogan Güntem”

Özel Haber - Zerrin Yapıcıoğulları

Yerli yapım Vaka Üstüne Vaka filminin senaristi Ogan Güntem, sinema sektörüne ilk adımını attı. Güntem, Vaka Üstüne Vaka filmini yazarken hem çok zorlu hem de çok keyifli bir süreçten geçtiklerini belirtirken inanılmaz tecrübeler yaşadıklarını söyledi. Ogan Güntem’e merak ettiklerimizi sorduk ve çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.



1- Ogan Güntem kimdir? Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ogan Güntem Girne’de doğup büyüyen bölgesine ve ülkesine tutkuyla bağlı kendisini sanat alanında elinden geldiğince geliştirmeye ve bu bağlamda eserler yaratmaya çalışan bir ada gencidir.

2- Senaryo yazmaya nasıl başladınız?

Senaryoya ilgim üniversite yıllarında başlamıştır ama öncesine de değinecek olursak ortaokul ve lise yıllarından bana yazmayı ve edebiyatı sevdiren Emine Öz, Şazin Abbasoğlu, Fatoş Avcısoy Ruso, Filiz Yuvalı, Sevgi Yeltekin Doğruyol ve Aydoğan Arı hocalarıma sonsuz teşekkürü borç bilirim. Onlara olan sevgim ve onların bana aşıladıkları Türk dili ve Edebiyatı sevgisi olmasaydı belki de ‘yazmak‘ ilgi alanlarımdan biri arasında yer almayacaktı. Bu yazma sevgim üniversite yıllarında daha ileri bir boyut aldı ve neden kendi eserlerimi yaratmayım? Sorusunu kendime sormaya başladım. Bunun üzerine internetten senaryo nasıl yazılır gibi başlıklar altında incelemeler yaptım, örnek senaryo yazımları okudum ve kendi eserlerimi ortaya çıkarmak için denemeler yapmaya başladım. İlk olarak “Garip Dede Türbesi” ve  “Çıkmaz Sokak Surlariçi” adlı hikâyeleri yazdım fakat hayata geçirme aşamasında sıkıntılar yaşadım. Ne yazık ki hayata geçiremedim. Bu aşamada Serkan Soyalan ile tanışma fırsatım oldu. Kendisinden aldığım yaratıcı yazarlık kursları ve editörlük yardımı sayesinde sevgili dostum, kıymetli kardeşim Berkay Çağay ile Kıbrıs’ta Son Yüzleşme: Narodnik adı kitabımızı yazdık. Ardından Vaka Üstüne Vaka geldi.

3- İlk sinema deneyiminiz olan “Vaka Üstüne Vaka” filminin hayata geçirilme sürecinden bizlere bahsedebilir misiniz?

Pandemi sürecinde ne yazık ki uzun bir süre evde kaldık. Hepimiz sıkıldık usandık. Ben kendime bu süreçte neden bunu fırsata çevirmeyeyim diye sormaya başladım ve Vaka Üstüne Vaka adlı uzun metraj sinema filmi senaryosunun hazırlıklarına başladım. Ruslan Elizade kardeşimin de desteğiyle Vaka Üstüne Vaka filminin senaryosu yazıldı. Ardından GİGEM’de yapılan oyuncu seçmeleriyle ve çevremizdeki kıymetli dostlarımızın gönüllü katkılarıyla oyuncu kadrosu oluşturuldu. Son olarak ise hakkını ödeyemeyeceğim çekim ekibim Mahmut Ersin Altan, Ahmet Nazım Benter, Mustafa Benter, Mustafa Ersenal, Samet Karakoç, Ali Kurt, Sarp Ulaş Akkaya bize katılarak tüm planlamalar yapıldı ve çekim sürecine girdik.

4- “Vaka Üstüne Vaka” filminde hem oyuncu olarak hem senarist olarak yer aldınız. Kendi yazdığınız filmde oynamak nasıl bir duygu?

Vaka Üstüne Vaka hem çok zorlu hem de çok keyifli bir süreçti. İnanılmaz tecrübeler yaşadık, yepyeni şeyler öğrendik. Her zaman için bir filmde küçük de olsa bir rol almayı istemiştim. Bu kendi filmime nasip oldu. Filmde katil rolü oynadığımdan ötürü sonrasında “dikkat katil var” gibi espriler yapıldı. Gala sonrasında hem senaryom hem de oyunumla ilgili iyi ve motive edici yorumlar aldım. Bundan yola çıkarak sanırım kendime rol vermekle kötü bir karar almamışım.

5- “Vaka Üstüne Vaka” filminin çekim aşamasında herhangi bir sponsor desteğiniz oldu mu?

Bu aşamada en büyük sponsorum sevgili annem Oya Kutsal ve bir anne gibi bizden desteğini esirgemeyen bize Magic Touch sponsorluğunu sağlayan Özlem Özbekoğlu’dur. Bunun yanı sıra Limos Cafe, Beer Point, Les Ambasedours Hotel, Gürkan&Gürkan Avukatlık bürosuna, gönüllü olarak tüm vaktinden fedakârlık eden oyuncularımıza, emeğini esirgemeyen çekim ekibimize ve yaptığı eşşiz müziklere filmi olduğundan ileri seviyeye taşıyan Osman Cankoy ve Kadir Evre’ye ne kadar teşekkür etsem azdır. Vaka Üstüne Vaka hepimizin yoğun çabasıyla ve fedakârlıklarıyla tamamlanmış bir toplumsal sorumluluk projesidir.

6- Ülkemizde sinema yazarlığı hakkındaki görüşleriniz nedir? Gelişimi için neler yapılabilir?

Ülkemizde sinema yazarlığıyla ilgili en büyük sorun destek ve teşviğin olmamasıdır. Ülkemizde çok yetenekli ve çok güzel eserler çıkarabilme potansiyeli olan fazlasıyla insanımız olduğuna inanıyorum. İmkânsızlıklardan ötürü çoğu eser yarıda kalabiliyor veya hayata geçirilemiyor. Belki bu konuda devletimizin de yeni çalışmalar yapması yararlı olabilir. Kıbrıs adası sinema sektörü için adeta bir nimet sayılabilecek bir potansiyele sahiptir. Elimizdeki güzelliğin daha çok farkına varıp daha güzel şeyler yapmalıyız.

7- İleriki dönemlerde gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz var mıdır?

Kısa süre içerisinde yazımı tamamlanmış olan ‘ ÖLDÜREN SIR’ isimli ikinci sinema filmimizi hayata geçirmek için faaliyete geçeceğiz. Önümüzdeki süreçler için de yine planlarımız var ama şu anki odak noktamız bu. Kısaca bahsedecek olursam yine bir polisiye-suç -gizem üçlüsü içeren bir film fakat bu defa daha tecrübeli ve iddiali bir ekiple daha güzel şeyler başarmak için yola çıkıyoruz. Açıkçası sabırsızlanıyorum.

8- Son olarak okuyucularımıza söylemek istedikleriniz var mıdır?

Hayat amaçlar ve hedefler oldukça anlam kazanır. Üretmeyen insan tüketmeye mahkûmdur ve sürekli tüketen insan en sonunda kendisini tüketir. Bu bağlamda hepimizin, özellikle de gençlerin ilgi duyduğu alanlarda üretmeye ve ürettiğini geliştirmeye yönelmesini diliyorum. Kıbrıs’ın potansiyelini, gücünü ve kalkınmasını en iyi bu şekilde yansıtacağımıza inanıyorum.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu