ÇevreGündemKıbrısManşetSiyasetToplum

Yarının Kazananı Kim Olacak?

Boykot büyük bir gündem oldu. Gündem olmasının en büyük sebebi ise boykot çağrısı yapan dostların bilgili, eğitimli, siyasi olarak istikrarlı bir pozisyonu ve sosyal medya kitlesi olmasındandır.

Kimsenin vereceği oya karışamayız. Benim gibi siyasi parti üyesi olup belli bir yolu yürümeye çalışanlar ancak ve ancak neden oy istediğimizi anlatabilir. Gerisini yargılamak en azından benim haddime değildir.

Bazı dostlar ısrarla “solda birlik” çağrısı üzerinden boykota soyunuyor bazıları ise bu “tiyatro” seçimlerin bizlere toplum olarak bir şey kazandırmadığını iddia ederek…

Ben ikisini de katılmıyorum. Hele ki ikincisine hiç mi hiç katılmıyorum. Ve kimse alınmasın lakin bana kısa yoldan “ideoloji” satmak gibi hissettiriyor.

Çok kısa 1-2 cümlelik bu iki ana boykot sebepleri hakkında fikrimi ve boykotun neden bana şu an mantıklı gelmediğini açıklamak isterim. Merak edip okuyan olursa ne mutlu bana.

Birincisi; Solda birlik nedir bu zamana kadar pek anlamış değilim. Solda birlik denilerek kovalanan nedir hele hiç anlamış değilim. 2 cumhurbaşkanlığı seçiminde de ikinci turda kendini “sol” adledenlerin büyük bir birlikteliğine tanık olduk. 2 seçimde de 2. tura kalabilen sol adayın arkasında birleşme becerisini gösterdik. Hem de birbirimize karşı acımasız geçen ilk turlar ardına! Ben iki seçimde de ikinci tura kalamayan adaylarım için birçok benzer görüşlü dostumla herhangi bir çekincem olmadan kavga ettim, tartıştım. Günün sonunda ikisinde de olan ne idi? Başak ve zeytin dalının birlikteliği. Aynı şekilde Mehmet Harmancı şahittir:) LTB üzerinden de bölgesel bir birliktelik yaratıldı kendine sol deyen örgütler tarafından. Cumhurbaşkanlığında 2de 1, LTB’de ise 1de 1 başarı oranıyla. Bunlar son 6 yıldaki 3 örnek sadece. Solun birbirine omuz verdiği birkaç örneğimiz daha var tabii ama herkesin hafızasında taze olanları hatırlatmak istedim.

Fakat bu 3 seçimin “solda birlik” açısından önemi nedir? Benim görüşüm şudur ki gerekli olan doğru taban ve ihtiyaç olduğunda zaten solda birlik doğallığında gerçekleşen bir olgu.

Peki, bugün aranan solda birlik için bir çalışma var mıydı? Karma matematiği varken farklı (en azından şimdilik) 2 partiyi bir araya getirip ortak liste altında temsiliyet düşürmenin, toplumu sağ/sol diye kesin çizgilerle bölüp farklı görüşlerden oy alabilme ihtimalini düşürüp küçüğün büyük içerisinde sindirlmesi pratik anlamda ne kadar doğrudur?

Bunun yanında kendine sol deyen örgütler farklı fraksiyonların ürünü ve farklı sol pratiğe sahip olmalarının sonucuyla CB ve BB seçimleri gibi tek adaylı olmayan daha kapsamlı bir seçimde sokakta harmoni içerisinde çalışabilirler mi? Bugün bunun getirisi sakat bir birliktelik sonucu fonksiyon göremeyen bir örgütlenmeden öteye gidemez. Dediğim gibi kendi görüşüm.

2 kurultay sonrası adayı ve her kapıyı 2 kez turlamış ve bu seçimle bir yılda ülkeyi örgütlü bir biçimde 3.kez turlayacak olan harıl harıl kolturan UBP canavarının karşısında sokak anlamında birçok sorun ve eksiklik yaşayacağımız da yadsınamaz bence.

Gelelim ikincisine;

Bu tiyatro seçimler bizlere bir şey kazandırmıyor demek ha? Üzgünüm bu argümanda olan dostlarımın konuşmaları bana sokaktan, hayattan ve gerçeklerden uzak geliyor. 10 yıldır kendi çapımda verdiğim mücadeleye ve benimle mücadele verenlerin emeklerine saygısızlık olarak görüyorum bu argümanı!

Bu tiyatro seçimler bir şey değiştirmez söylerken Girne’yi otellere ve yasak katlara boğmak isteyenlere karşı çarpışan Girne İnsiyatifi üyelerine sorun! Sorun ve görün o beğenmediğiniz seçimlerle gelenler iyi idare yasasıyla o dönem tek söz edebilmemize yer olan toplantılara mecbur bıraktı bu hukuk düşmanlarını! Yapılan o işlerle şansımız oldu dur demeye, mücadele etmeye!

Bu tiyatro seçimler bir şey değiştirmez derken aklınıza getirin LGBTQ bireyleri! Aşkın yasak olduğu bu yarısı kalmış ada da yine o aşkın önünü yasayla açanlar bu seçimlerle gelmişti!

Bu tiyatro seçimler bir şey değiştirmez derken hesap verin ey boykotçular! Daha sınavları müthiş puanlarla geçip münhallerde yüzlerine karşı dalga geçilenlerin geçmeyen acısı yeniyken, insanların “elçilik kontenjanı” adıyla haklarından edilip korkutulmalarının üstünden sene geçmemişken verin bu hesabı ve itiraf edin! Evet, bunlar tekrar yaşanacak ve UBP bunları tekrar yaşatacak diye!

Çok uzattım, uzatmayacağım. Sol tandanslı birçok insan bugün boykot çağrısı yapıyor! Karşısında ise kalmamış ganimetin “cennetten arsa satan kilise” misali olmayan bölüştürmesini yapanlar avuçlarını kaşıyor!

Sorun kendinize! Bugünün teslimi sonrası,

Yarının kazananı kim olacak!?

Benzer Haberler

Başa dön tuşu