Günlerce ve hatta haftalarca dünyanın değişik ülkelerinde bulunan turizm uzmanlarının makalelerini ve haberlerini takip ediyorum. Tüm yazarların birbirinden farklı olarak değerlendirdiği bu COVİD-19 vakası yani Corona virüsünün turizme etkilerinin yanında, hepsinin ortak bir görüşü meydana çıkmıştır. Bu görüşü ben “YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TURİZM” olarak adlandırdım. Bu düzende turizm sektörü için yüzlerce öngörünün olduğu söylemek yalan olmaz.
Dünya üzerinde çok küçük bir yüzölçümüne sahip olan adamızın içerisinde, yine bu yüzölçümünün de 1/3 oranında bulunan Kuzey Kıbrıs’ta, tüm sektörler gibi turizm de durmuş durumda. Sektör, ada nüfusunun 60%’ını oluşturduğundan dolayı Uzun bir süre sıkıntılar ve hatta iflaslar beklemek yerinde olur. Benim bu konu hakkındaki öngörüm, birçok ülke yazarlarından ve uzmanlarından biraz farklı yönde.
Dilerseniz bu öngörüyü sizlerin yorumuna bırakayım;
Hepimizin umutlarının ortak olduğu ve dünyayı derinden etkileyen bu PANDEMİ, elbet bir gün kontrol altına alınıp tedavisi bulunacak veya covid-19 ile normal bir grip gibi yaşamaya alışacağız. Tamda bu zaman gelip her şeyin yavaş yavaş eskiye dönmeye başladığı ve yaraların sarılma zamanları geldiğinde bu durumu fırsata çevirip ciddi Reformlar yapılması şart. Doğru reformlar yapılıp uygulandığı takdirde adamızın kuzeyi hak ettiği ilgiyi ve turisti alacaktır. Peki nedir bu reformlar?
Öncelikle 10.000 yıldan da daha öncesine dayanan bu cennet adanın tarihini doğru pazarlama teknikleri ile dünya insanına aktarmak! Bunun yanında denizlerimiz, birbirinden güzel otellerimiz, doğamız vb. daha sayamadığımız birçok güzellikleri barındıran bu adanın “turizm politikası” nın tamamen değişmesi.
Yeni Dünya Düzeninde adamız turizmi için ivedilikle yapılması gereken 2 önemli şey ise Ercan Havalimanı’nın derhal dünya ya açılması! Bunu ardından da kapalı Maraş’ın doğru bir şekilde turizme kazandırılması! Bu reformlar sadece devlet tarafından yapıldığı takdirde geçen yıllara göre daha da kötü bir turizmle karşı karşıya geleceğimiz bir aşikar. Ülkemizde bulunan ve gerçekten sektörün ehli olan uzmanlar ve bilirkişilerimiz mevcut. Devlet ile iş birliği yapıp hızlı ve doğru adımlar atıldığı takdirde Kuzey Kıbrıs turizmde çok ilerleme kaydedip gerektiği yere gelecektir.
Yazımın başında da dediğim gibi karamsar olma zamanı değil! Bu krizi avantaja çevirip devlet gibi biz turizm emekçilerinin de elini taşın altına koymamız şart.